• Anasayfa
  • |
  • Gelecekteki Büyük Yakıt Değişikliğini Teşvik Edecek Sera Gazı Düzenlemesi

Gelecekteki Büyük Yakıt Değişikliğini Teşvik Edecek Sera Gazı Düzenlemesi

Deniz taşımacılığı sektöründen, önümüzdeki 30 yıl içinde yakıtta başka bir köklü değişiklik yapması istenebilir.

2050'ye kadar karbonsuzlaştırma ile ilgili uzun vadeli bir programa başlamayı hedefleyen kanun düzenleyeciler; denizcilik şirketlerini, enerjilerinin ana kaynağı niteliğindeki fosil yakıtlara olan bağlılıklarını sonlandırmaya davet edeceklerdir.

Gelecek yıl Nisan ayında Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization-IMO), denizcilik sektöründe karbonsuzlaştırma ile ilgili uzun vadeli planlarının anahatlarını gösteren bir yol haritası sunacaktır.

Bu yol haritası IMO'nun; Paris Anlaşması'nda düzenlenen, sera gazlarının azaltımı yoluyla iklim değişikliğinin kontrol altına alınması ile ilgili hedeflere katkı sağlamak konusundaki girişiminin bir parçasıdır.

Bir çoğu IMO'nun böyle büyük bir taahhüt vermeye hazır olup olmadığı konusunda kuşku duymaktadır.

Sera gazı çalışma grubunda kanun düzenleyiciler ile birlikte çalışan Lloyd's Register Çevre Müdürü Katharine Palmer, sıfır karbon emisyonlu deniz taşımacılığı ile ilgili büyük bir taahhüt verilmesi hakkında IMO üzerinde büyük bir baskı olduğunu ve üye devletlerin çoğunluğunun bu görüşte olduğunu, yalnızca bu taahhüdün ne zaman verileceğinin bilinmediğini belirtmiştir.

Lloyd's Register'ın incelemesi; IMO Paris Anlaşması'na uyum sağlama hedefine ulaşırsa, bu durumda armatörlerin sıfır karbon emisyonlu gemiler için 2030 yılı başlarında sözleşme yapmaya başlayabileceğini belirtmektedir.

Farklı gemi tipleri ve ticaret türlerine uygun alternatifler ve en iyi çözümler üzerinde şimdiden çalışılmaya başlanmıştır.

Palmer: "Bu, bir yakıttan diğerine geçiş şeklinde olmayacaktır. Gemi işletmecisinin ticaret türüne uygun daha çeşitli seçenekler bulunacaktır. Farklı gemi türlerinin farklı çözümleri olacaktır. Gemiyi ticari olarak eski konumuna geri getirmek zorundasınız. Bugün bildiklerimizle, 2030 yılına kadar nerede olmamız gerektiği arasındaki farkı tanımlamayı amaçlıyoruz. Yine de sıfır karbon emisyonlu bir gemiyle, günde 60 ton yakıt kullanan bir gemiden daha fazla kazanç elde edilip edilmeyeceğini bulmaya çalışıyoruz." diye belirtmiştir.

Gelecekte karbonsuz yakıtlar; biyoyakıtlar, hidrojen ve piller ile yakıt hücrelerinin kullanımını kapsayacaktır.

Lloyd's Register armatörlerin, sıfır karbon emisyonlu gemiler ile ilgili görüşlerini de almıştır. Şaşırtıcı bir şekilde armatörlerin %80'i karbonsuz gemilerin gerekli olduğunda hemfikir, ancak endişeleri de bulunmaktadır.

Armatörler; emisyon artışının önemli olduğunu, değişikliği teşvik etmek ve sürdürmek için karbon fiyatladırmasının gerekli olduğunu, ancak çok fazla ödeme yapmak istemediklerini belirtmektedirler. Ayrıca teknolojinin yeterliliği ve güvenirliliğinin fiyattan daha önemli olduğunu, ücreti tedarik zincirine iletebildikten sonra ne kadar olduğunun önemi olmadığını ifade etmektedirler.

Sonuç olarak Palmer, karbonsuz gemilere geçişi teşvikte, tedarik zincirinin yasalardan daha büyük rol oynayacağını düşünmektedir. Karbonsuzlaşma için denizcilik teçhizatları üzerindeki baskının ilk olarak müşterilerinden geleceğine inanmaktadır. Palmer, "Armatörler daima kanunun yürürlüğe girmesini bekleyeceklerdir. Ancak yük sahibi, lojistik zinciri üzerinden karbon ayak izini azaltmaya çalışırsa armatörler harekete geçeceklerdir." diye ifade etmektedir.

Kaynak: TradeWinds