• Anasayfa
  • |
  • BIMCO siber saldırılarla mücadeleye dikkat çekiyor

BIMCO siber saldırılarla mücadeleye dikkat çekiyor

 

2017'de siber güvenlikle ilgili önemli gelişmeler yaşandı. Bu gelişmeleri izleyen BIMCO (The Baltic and International Maritime Council), siber tehditlerle ilgili gemi sahiplerini bilgilendirmekte ve sektörel kılavuzların uygulanmasını teşvik etmektedir.

BIMCO, siber saldırılarla mücadele edebilen gemilerin inşa edilmesi için klas kuruluşlar, tersaneler ve ekipman üreticileriyle işbirliği yapmaktadır. Bunun sonucunda yeni gemilerin en etkili siber güvenlik ağları, modern yazılımlar ve yüksek kaliteli bileşenlerle donatılması amaçlanmaktadır.

Geçtiğimiz yıl özellikle NotPetya ve WannaCry korsan yazılımları yüzünden sektörde büyük maddi kayıplar yaşandı. Daha ciddi olayların önüne geçmek için tüm gemilerde potansiyel siber saldırılara hazırlıklı risk değerlendirme çalışmaları yapılmalıdır.

2017'de BIMCO'nun öncülüğünde Gemilerde Siber Güvenlik Kılavuzları'nın (Guidelines on Cyber Security Onboard Ships) ikincisi yayımlandı. Bu yeni versiyonda kara ile gemi arasındaki iletişim hakkında daha fazla ayrıntı yer almakta ve siber saldırıların neden olduğu zararların nasıl telafi edileceği üzerine yöntemler sunulmaktadır. Söz konusu kılavuzlar ayrıca Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından da tanınmıştır.

IMO, Uluslararası Emniyet Kodu'nu (ISM) deniz taşımacılığında siber risk yönetimini düzenleyen yasal çerçeve olarak kullanmaya karar verdi. Bu nedenle, gemilerin Emniyet Yönetim Sistemlerinde 1 Ocak 2021'den sonra Uygunluk Belgesinin ilk onay tarihini geçirmeyecek şekilde siber risklere yönelik stratejinin dâhil edilmesi gerekmektedir.

 

Otonom gemilerde güvenlik

Günümüzün teknoloji şirketleri için otonom gemilerin tasarlanması önemli bir konu haline geldi. Öte yandan sektörün bu gemilerle ilgili çözmesi gereken zorluklar olduğu da bir gerçektir.

Henüz tamamen insansız gemilerden bahsedemeyiz. Bundan, gittikçe daha az insan gücüyle uzun süreler çalıştırılabilen gemiler kastedilmektedir. Otonom gemileri tanımlayan başlıca üç özellik vardır: gemiyi çalıştıran sistemlerin otomasyon derecesi, uzaktan kontrol seviyesi ve personel sayıları.

IMO, Otonom Yüzey Gemiler (MASS) olarak adlandırılan gemilerin IMO mevzuatı kapsamında güvenli, emniyetli ve çevre dostu olacak şekilde çalıştırılması için araştırmalara başlayacaktır. Mevcut mevzuata entegrasyon sırasında karşılaşılabilecek güçlüklerden biri, otonom gemilerin küresel ticarete ve kargo yükümlülük rejimlerine dahil edilmesiyle ilgili olabilir.

 

Deniz haydutluğu: Risk devam ediyor

Küresel raporlama merkezlerinin verilerine göre 2017'de deniz haydutluğu vakalarının sayısı ve şiddeti azaldı; fakat tehlikenin bütünüyle ortadan kalktığı söylenemez.

En İyi Yönetim Pratiği (Best Management Practice - BMP) olarak adlandırılan kılavuzlar gemilerin bu saldırılara karşı nasıl korunabileceğini açıkça ortaya koyduğu gibi, mevcut riskler ve bunların azaltılması hakkında da açıklamalarda bulunmaktadır.

BIMCO, üyelerinin ve sektörün söz konusu tehlikelere karşı hazırlıklı olması için öneriler sunduğu çeşitli belgeler yayımlamaktadır. Kızıldeniz'de izlenmesi önerilen transit geçiş rotalarını açıkladığı batı Trafik Ayırım Planı bunlardan biridir. Bu planı ve Aden Körfezi'ndeki Uluslararası Tanınan Transit Geçişleri (IRTC) birbirine bağlayan Deniz Güvenliği Transit Geçişler (Maritime Security Transit Corridors) yayımlanan bir diğer kaynaktır. Bazı gemiler, yollarını kısaltmak için Doğu Trafik Ayırım Planı kanalını kullanarak kendilerini tehdide açık bir konuma getirmektedir. BIMCO, bu nedenle bazı gemilerin Somali'nin kuzey doğu kıyısında saldırılara maruz kalabildiği yönünde bildirimler almıştır.

Sektörün bu saldırılara karşı her açıdan avantajlı konuma gelmesi ancak yaşanan vakaların zamanında ve detaylı olarak bildirilmesine bağlıdır.

 

Deniz haydutluğuyla mücadele için farklı lokasyonlarda benzer tedbirler uygulansa da, tüm potansiyel tehditlere karşı uygun kılavuzlar geliştirmek oldukça güç. Yine de seyir emniyetini ve gemilerin güvenliğini artıracak yöntemler arasında potansiyel risklerin saptanması, radarlardan ve nöbetçilerden yararlanarak gözlem yapılması ve kapsamlı acil durum talimleri ön plana çıkıyor.

 

Kaynak: BIMCO Reflections - 2018