DTO AB ARALIK 2011

1- 11 Üye Devletten Türkiye’nin AB katılım sürecine destek Avrupa Birliği (AB)’nin on bir üye devletinden, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine destek geldi. Almanya, Birleşik Krallık, İtalya, İsveç, Finlandiya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Letonya, Slovenya ve Estonya’nın dışişleri bakanları tarafından haber organı EUobserver’da kaleme alınan bildiri Türkiye’nin üyelik sürecini destekliyor. “Türkiye-AB İlişkileri: Fırtınaların içinde daha güvenli bir yola doğru” başlıklı makale, Euro Bölgesi’nin ekonomik ve politik açıdan zorlu dönemden geçtiği bugünlerde AB’nin komşularına yüz geçirmemesi gerektiğini vurgularken, Türkiye'nin AB katılım sürecinin, hem Türkiye hem de AB için hayati stratejik ve ekonomik önemi olduğunu ifade ediyor. Bu dönemde AB ve Türkiye’nin birlikte daha güvenli yol alacağının altını çiziyor. AB-Türkiye ilişkileri için Avrupa Komisyonu tarafından önerilen “yenilenmiş pozitif bir gündem” oluşturulmasını ve yürütülmesini destekleyen üye devletler, Türkiye’nin yeni bir anayasanın tesis edilmesi, Kıbrıs barış görüşmelerinde anlaşmanın desteklenmesi ve hava ve deniz limanlarının Güney Kıbrıs’a açılması konusunda adım atmasını tavsiye ediyor. 2- AB, Borç Krizi ile Mücadele için Mali Sözleşme imzalanmasına karar verdi 8-9 Aralık tarihlerinde düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nde, Birleşik Krallık hariç, 26 AB Üye Devleti, Euro Bölgesi’nin içinde bulunduğu borç krizine karşı gerekli önlemlerin alınması adına bir mali ve ekonomik birlik kurulmasına karar verdi. Mali Birliği yönetecek kurallara ilişkin olarak Mart 2012’ye kadar hükümetler arasında bir mali sözleşme imzalanması ve üye devlet parlamentolarında kabul edilmesinin ardından sözleşmenin 2012 yılı sonuna kadar yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Mali sözleşme kararı, mali hizmetler sektörünü ve Londra’nın bağımsızlığını korumak isteyen İngiltere’nin AB’nin Lizbon Antlaşması’nda bu kapsamda yapılacak bir değişikliği veto etmesi üzerine alındı. Üye Devletler arasında varılan anlaşmaya göre, Mali Birlikte bütçe açığı GSMH’nin %3’ünün üstüne çıkan ülkelere, üye devletlerin %85’inin oyu ile otomatik cezalar uygulanabilecek. Denk bütçe kuralı üye devletlerin anayasaları kapsamında düzenlenecek. Üye devletlerin ulusal bütçeleri diğer üye devletler tarafından Avrupa Komisyonu aracılığı ile incelemeye açık olacak. Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilen yeni Avrupa İstikrar Mekanizması, zor durumda olan ülkelere Avrupa Merkez Bankası kontrolünde yardım aktaracak ve bütçesi 500 milyar Euro olacak. Uluslararası Para Fonu, Avrupa’da gelecekte meydana gelebilecek muhtemel ekonomik ve mali krizlerde müdahale edecek. 3- Gemi İnşa Sanayine yönelik Devlet Yardımlarına ilişkin yeni yasal çerçeve AB’de 1 Ocak’ta yürürlüğe giriyor Avrupa Komisyonu, gemi inşa sanayinin bugünkü doğasını göz önünde bulundurarak, gemi inşa sektörüne yönelik devlet yardımlarının değerlendirilmesine ilişkin güncellenmiş yasal çerçeveyi 7 Aralık tarihinde kabul etti. Yeni çerçeve, AB’de gemi inşa sektörüne ve diğer sektörlere uygulanan devlet yardımı kuralları arasındaki farkın mümkün ölçüde azaltılmasını amaçlıyor. Avrupa Birliği’nde (AB) 1 Ocak 2012 tarihi itibari ile uygulanmaya başlanacak “Gemi İnşası için Devlet Yardım Çerçevesi”; araştırma-geliştirme ve yenilikçiliğe yönelik yardımlar, bölgesel yardım ve ihracat kredisi yardımlarına ilişkin kuralları ortaya koyuyor. Buna göre, ihracat kredileri ve bölgesel yardımlara ilişkin hükümlerde eski çerçeveye göre önemli bir değişiklik bulunmazken, Ar-Ge ve yenilikçiliğe yönelik yardımlar kapsamında teşvik edilecek projelerin yenilikçi özelliklerinin belirlenmesine ilişkin süreç ve kurallar daha detaylı ortaya konuyor. Aynı zamanda, yeni yasa iç suyolu gemileri ve yüzen ve hareket eden offshore yapıları da kapsıyor. 2004 yılından beri yürürlükte olan mevcut çerçevenin aksine, yeni çerçeve tersanelerin kapatılmasına ilişkin yardım, istihdam yardımı ve kalkınma yardımı gibi eski yasada bulunan devlet yardımı türlerine ilişkin özel hükümler içermiyor. Bununla birlikte, AB’nin İşleyişine ilişkin Antlaşma ve yatay devlet yardım araçlarına göre, aksi belirtilmediği sürece, gemi inşa sektörüne yönelik devlet yardımları İç Pazar ile uyumlu kabul edilebiliyor. Avrupa Komisyonu’nun Rekabet Politikasından sorumlu Üyesi ve Başkan Yardımcısı Joaquín Almunia, gemi inşa sanayinin rekabet edebilirliği için yenilikçiliğin teşvik edilmesinin hayati olduğunu vurgulayarak, yeni kuralların Avrupa’da daha uzmanlaşmış, rekabetçi ve yenilikçi bir gemi inşa sanayi oluşturacağını savundu. Yeni yasal çerçeve, AB’de 1 Ocak 2012 ve 31 Aralık 2013 tarihleri arasında 2 yıl süreyle geçerli olacak ve bu sürenin sonunda Komisyon tarafından revize edilecek. 4- AB Bütünleştirilmiş Denizcilik Politikası 2011-2013 Mali Aracı Yürürlüğe Girdi Avrupa Birliği (AB) Bütünleştirilmiş Denizcilik Politikası (BDP)’nın gelişimi ve uygulamanın desteklenmesine yönelik Program, 1225/2011 sayılı (AB) Yönetmeliği ile 5 Aralık tarihinde yürürlüğe girdi. Program, deniz ve okyanusların sürdürülebilir kullanımı ve bilimsel bilginin yaygınlaştırılmasını hedefliyor. Program kapsamında öngörülen mali destek paketi ise 1 Ocak 2011 ila 31 Aralık 2013 yıllarını kapsayan dönem için 40 milyar Euro olarak ifade ediliyor. Söz konusu bütçenin kullanım alanları aşağıdaki şekilde pay edilmektedir: ? Denizcilik ve kıyı ilişkilerinin bütünleştirilmiş yönetişimi ve BDP’nin görünürlüğünün geliştirilmesi ve uygulanması (en az %4); ? Sektörler arası araçların geliştirilmesi (en az %60); ? Deniz ortamının korunması ve deniz ve kıyı kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı (en az %8); ? Deniz havzası stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması (en az %8); ? BDP’nin uluslararası boyutunun koordinasyonu ve dış işbirliği (en fazla %1); ? Sürdürülebilir ekonomik büyüme, istihdam, yenilikçilik ve yeni teknolojiler (en az %4). Mali destek paketi, her bir eylem için en fazla %80 oranında finansman sağlanması, kamu ihale sözleşmeleri ve Ortak Araştırma Merkezi ile idari sözleşme gerçekleştirilmesi şeklinde uygulanacak. Mali yardımdan faydalanmak için AB Üye Devleti vatandaşlarının katılım şartı aranırken, Üye Devlet ile ortak deniz havzasını paylaşan üçüncü ülkelerdeki paydaşlar da programdan faydalanabiliyor. Aynı zamanda, yasada tanımlanan hedefleri takip eden uluslararası organizasyon ve kurumlar da programa katılabiliyor. Katılım için uygunluk kriterleri, Avrupa Komisyonu tarafından ayrıca duyurusu yapılan teklif çağrılarında tanımlanmaktadır. AB Bütünleştirilmiş Denizcilik Politikası, denizcilik sektörleri ve bölgelerinde sürdürülebilir kalkınma, ekonomik büyüme ve sosyal bütünleşme için tutarlı denizcilik politikaları ve uluslararası işbirliği ile karar verme mekanizmalarının koordinasyonu ve uyumlaştırılmasını öngörüyor. 5- Komisyon, yolcu gemilerinde emniyet ve güvenlik mevzuatına ilişkin İtalya’dan cevap bekliyor Avrupa Komisyonu, İtalya’nın yolcu gemilerinde Avrupa emniyet ve güvenlik standartlarının uygulanmasına ilişkin ulusal mevzuatı kabul etmesi için uyarıda bulundu. İtalya’nın gerekçeli karar olarak iletilen talebe cevap vermek için iki aylık süresi bulunuyor. AB, yolcu gemilerine ilişkin güvenlik ve emniyet kurallarını 2010 yılında kabul etti. Yasa, Uluslar arası Denizcilik Örgütü (IMO) nezdinde kabul edilen güncel düzenlemelerin AB düzeyinde uygulanmasını içeriyor. Yasal hükümler, asbestos içeren malzemelerin yasaklanması, yolcuların güvenli çıkışı için acil aydınlatmaların bulunması ve daha iri yolcular için de can yekelerinin bulundurulması dahil birçok teknik düzenleme içeriyor. AB düzeyindeki yeni yasanın 29 Haziran 2011 tarihine kadar Üye Devletler tarafından iç mevzuata aktarılması gerekiyordu. 6- Deniz kazaları soruşturmasına ilişkin 4 üye devlete gerekçeli görüş iletildi Avrupa Komisyonu, deniz kazalarının soruşturulmasına ilişkin AB’nin 2009/18/AT sayılı Yönergesinin iç hukuka aktarılmasına konusunda Komisyon’u henüz bilgilendirmeyen Avusturya, Yunanistan, Polonya ve Birleşik Krallığa gerekçeli görüş belgesi iletti. Komisyon, iki ay içerisinde, konunun Avrupa Adalet Divanı’na taşınmasından önce Üye Devletlerden cevap bekliyor. 2009/18/AT sayılı Yönerge, cezai soruşturmaların haricinde, bağımsız kuruluşlar tarafından, kazanın sebebi hakkında ve gelecekte deniz güvenliğini artırmaya yönelik yürütülen soruşturmaları içeriyor. Üye Devletlerin ilgili yasal hükümleri en geç 17 Haziran 2011 tarihine kadar iç hukuka aktarılması gerekiyordu. 7- Atlantik Okyanusu için Strateji Açıklandı Avrupa Komisyonu, Atlantik Okyanusu’nda büyüme ve istihdamın sağlanması için yeni bir denizcilik stratejisi açıkladı. Strateji, bölgede istihdam yaratımı ve büyüme için mevut girişimler ışığında fırsat ve zorlukları tanımlıyor. Stratejinin 2013 yılında bir Eylem Planı aracılığı uygulanmasını öngören Komisyon, paydaşlara, AB fonundan yararlanabilecek projelerin oluşturulması konusunda destek çağrısı yaptı. AB’nin Bütünleştirilmiş Denizcilik Politikası altında ele alınan yeni stratejide Eylem Planı, oluşturulacak ‘Atlantik Forumu’ bünyesinde ele alınacak ve geliştirilecek. AB’nin Baltık Denizi, Kuzey Kutbu ve Akdeniz bölgeleri için de benzer girişimleri bulunuyor. AB off-shore rüzgar kapasitesinin %20’sini, 2020 yılında kadar, rüzgar, dalga ve gelgit enerjisi yönünde yüksek potansiyele sahip Atlantik Okyanusu’nda konuşlandırmak istiyor. Deniz tabanı madenciliği ve off-shore balık yetiştiriciliği ise strateji kapsamında öngörülen diğer işbirliği alanlarını oluşturuyor. AB gemileri tarafından yakalanan balıkların üçte birinin dağıtımı halihazırda Atlantik’teki limanlardan gerçekleştiriliyor. 8- Yeni deniz alanları Natura 2000 Programı kapsamına alındı Avrupa Birliği (AB)’de yaklaşık 17.000 km² deniz alanını kapsayan 18.000 metrekarelik bir alan, AB’nin Natura 2000 programına dahil edildi. Girişimin nesli tükenmekte olan birçok deniz türünü koruma altına alacağı belirtiliyor. Natura 2000 kapsamında koruma altına alınan yeni alanlar Birleşik Krallık, Fransa, Belçika, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Macaristan, Litvanya ve İtalya sınırları içerisinde kalıyor. Söz konusu deniz alanları kapsamında mercan, deniz örümceği ve diğer birçok canlıya ev sahipliği yapan Rockall Adası da dahil Atlantik Okyanusu’ndaki 9 soğuk su resifi de bulunuyor. Biyo-çeşitliliğin kaybı ile mücadele eden ve doğal mirasın korunmasını amaçlayan AB’nin Natura 2000 programı, 145,000 km²’lik deniz alanını koruma altına alırken, toplam yüzey alanlarının %18’ini kapsıyor. 9- AB Taşımacılık Konseyi 12 Aralık’ta gerçekleşti Avrupa Birliği’nin ulaştırmadan sorumlu bakanlarının 12 Aralık tarihli toplantısında, ilk demiryolu paketinin yeniden düzenlenmesi, takograf anlaşması, deniz adamlarının asgari eğitimi ve Trans-Avrupa Ulaştırma Ağı (TEN-T) konuları ele alındı. AB Üye Devletleri, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Gemi adamları Eğitim, Sertifikalandırma ve Vardiya Konvansiyonu’nda (STCW) “Manila değişikliklerini” iç hukuka aktararak uluslararası kurallar ile AB mevzuatının uyumlaştırılmasını onayladı. Güvenli denizciliğin direklerinden biri olan deniz adamlarının eğitiminde yeni kurallar tıbbi uygunluk, görev için uygunluk ve alkol bağımlılığına ilişkin standartları güncellerken, ‘elverişli deniz adamları’ ve ‘elektro-teknik zabitleri’ için yeni bir sertifikalandırma sistemi sunuyor. Kuralların, denizcilik mesleğine ilişkin istatistikleri de iyileştirmesi bekleniyor. Bakanlar aynı zamanda, Komisyon’un Ekim’de sunduğu yeni TEN-T önerisini de görüştü. 10- Komisyon’un TEN-T Önerisi Paydaşlar tarafından görüşüldü Trans-Avrupa Taşımacılık Ağı’nın (TEN-T) gözden geçirilmesi çerçevesinde Avrupa Komisyonu’nun Ekim ayında açıkladığı AB’de 2030 yılına kadar ‘yeni bir çekirdek ağ’ tesis edilmesi önerisi, 29-30 Kasım tarihlerinde Belçika’nın Antwerp şehrinde düzenlenen 2011 TEN-T Günleri konferansında görüşüldü. Avrupa Komisyonu tarafından düzenlenen toplantıya Avrupa Parlamentosu üyeleri, TEN-T Koordinatörleri, Üye Devletlerin bakan ve üst düzey yetkililerinin yanı sıra endüstri temsilcileri ve diğer paydaşlar katıldı. Yaklaşık 600 katılımcı, Avrupa’yı birleştirmek için 2014-2030 yılları arasında oluşturulması öngörülen 10 ulaşım koridoruna ilişkin görüş ve önerilerini paylaştı. Aynı zamanda, yeni bir Avrupa şebekesi tesis edilmesi için finansal araçların, AB ve ulusal ile kamu ve özeli bir araya getirecek tutarlı bir stratejinin parçası olarak daha etkin bir biçimde nasıl kullanılabileceği tartışıldı. Hızlı tren taşımacılığı, Avrupa limanlarına erişim, yeni teknolojilerin ve çoklu ulaştırma modellerinin geliştirilmesi, kamu-özel ortaklıklarının tesis edilmesi ve çevrenin korunması gözden geçirilmiş TEN-T programının öncelikleri arasında yer alıyor. Komisyon, yeni programa 2014-2020 döneminde 31,7 milyar Euro aktarılmasını ve bu bütçe ile ulusal ve bölgesel yatırımların teşvik edilmesini önermişti. 11- 2014-2020 Avrupa Denizcilik ve Balıkçılık Fonu Avrupa Komisyonu, 2014-2020 yılları arasında uygulanacak AB Denizcilik ve Balıkçılık Politikalarına ilişkin toplam 6,5 milyar Euro bütçeye sahip fon teklifi yaptı. Avrupa Denizcilik ve Balıkçılık Fonu (EMFF); Temmuz ayında sunulan Ortak Balıkçılık Politikasında reform yapılması, sürdürülebilir balıkçılığa geçiş için balıkçılara destek olunması ve balık stoklarının iyileştirilmesi sürecinde alternatif gelir kaynaklarının yaratılması için kıyı topluluk ekonomilerinin çeşitlendirilmesi gibi hedeflere katkıda bulunmayı öngörüyor. Bu sayede yeni iş olanaklarının yaratılması ve Avrupa kıyılarında yaşam koşullarının iyileştirilmesi amaçlanıyor. Fona ilişkin açıklama yapan Avrupa Komisyonu’nun Denizcilik İşleri ve Balıkçılıktan sorumlu Üyesi Maria Damanaki “Bu yeni fon, sektörde ekonomik büyüme sağlayacak ve yeni işler yaratacak. Artık büyük gemilerin inşa edilmesine para harcanmayacak. Yeşil bir Ortak Balıkçılık Politikası için bütçeden küçük ölçekli balıkçılık ve su kültürü yararlanacak.” şeklinde konuştu. AB’de 1990 yılından bu yana gemilerin ıskartaya çıkarılması için 1,7 milyar Euro harcanmasına rağmen, kalan filonun teknoloji sayesinde iyileştirilmesi sonucu AB filosu halen kapasite fazlasından zarar görüyor. Komisyon, yeni fonun, gemilerin demontajını değil, ekonomik ve sosyal açıdan üretken diğer faaliyetleri destekleyeceğini belirtiyor. 12- AB’de filo fazlası sürdürülebilir balıkçılık için tehdit olmaya devam ediyor Avrupa Sayıştayı, Ortak Balıkçılık Politikası kapsamında alınan önlemleri başarısız buldu. Mahkeme, hazırladığı raporda, balıkçılık filosundaki kapasite fazlasının, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanmasında Ortak Balıkçılık Politikasının başarısızlığının temel nedenlerinden biri olmaya devam ettiğini vurguladı. Bu konuda yeni bir yaklaşımın gerekli olabileceği veya mevcut tedbirlerin daha iyi uygulanması gerektiği belirtildi. Raporu değerlendiren Avrupa Komiseri Maria Damanaki, birçok gözlem ve öneriye katıldığını belirterek, eski uygulamaların değişmesi gerektiğini ifade etti. Kapasite fazlasının aşılması için ticareti yapılabilir balıkçılık için ulusal düzeyde tavizler ve mülkiyet yoğunlaşmasına karşı önlemler alındığını belirten Damanaki, 2014-2020 Denizcilik ve Balıkçılık Fonu’nun gemilerin demontajına değil fark yaratacak projelere aktarılacağını ekledi. 13- Karadeniz için 2012 AB Kota Önerileri Avrupa Komisyonu, 2012 yılı için Karadeniz’de balıkçılık olanaklarına ilişkin önerisini sundu. Bilimsel, Teknik ve Ekonomik Balıkçılık Komitesi (STECF)’nin tavsiyesi doğrultusunda Komisyon, kalkan balığı için kotanın %15 düşürülerek AB kotasının 2012 yılı için 74 ton olmasını önerdi. Kota, ilgili AB ülkeleri Bulgaristan ve Romanya arasında eşit pay ediliyor. Bununla birlikte, çaça balığı için 11.475 ton olan kotanın muhafaza edilmesini ve kotadan Bulgaristan’ın %70 ve Romanya’nın %30 oranında yararlanması tavsiye edildi. 14- Baltık Stratejisinin Gözden Geçirilmesine ilişkin Konsey Görüşü Avrupa Konseyi Genel İşler Konseyi, Baltık Denizi Bölgesi’ne ilişkin AB Stratejisi’nin gözden geçirilmesi için öneride bulundu. Konsey, Üye Devletlerin bu konuda çabalarını arttırmasını talep ederken, ek bir finansman veya düzenleme oluşturulmayacağına dikkat çekti. Konsey, Baltık Stratejisi’nin yeni dönemde, gerçekçi hedef ve göstergeler üzerinden yürütülmesini, Komisyon’un koordinatör olarak rolünün güçlendirilmesini, paydaşların görev ve sorumluluklarının açıkça belirlenmesini ve ulusal irtibat noktalarının rolünün güçlendirilmesini istiyor. Avrupa Komisyonu’nun teklifini, bu öneriler ışığında 2012 yılında başında açıklaması umuluyor. 2009 yılı Haziran ayından bugüne uygulanan AB Baltık Stratejisi, denize kıyısı olan sekiz ülkenin (Danimarka, Estonya, Finlandiya, Almanya, Letonya, Litvanya, Polonya ve İsveç) özellikle çevre, erişim, güvenlik ve refah gibi konularda koordine hareket etmesini amaçlıyor. 15- Sürdürülebilir Balıkçılığa ilişkin BM Sonuç Bildirgesi Avrupa Komisyonu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen sürdürülebilir balıkçılığa ilişkin kararı memnuniyetle karşıladı. BM sonuç bildirgesinde, deniz dibi balıkçılığından dolayı Hassas Deniz Ekosistemlerinin korunması ve derin deniz balık stoklarının sürdürülebilirliğinin sağlanmasına ilişkin önlemler arttırıldı. Sonuç bildirgesi, tehdit altındaki deniz ekosistemlerinin deniz dibi haritalamasında ve bu ekosistemler üzerinde önemli olumsuz etkileri önlemek için koruma ve yönetim önlemlerinin kabul edilmesinde farklı türde bilimsel araştırmaların önemini vurguluyor. Taraflar, söz konusu korunma ve yönetim önlemlerinin kabul edilmesinde bugün itibari ile bilimsel deniz araştırmamalarını dikkate almak zorunda. Hassas Deniz Ekosistemlerine ilişkin bir sonraki gözden geçirme 2015 yılında gerçekleştirilecek. 16- AB ICCAT İstanbul Toplantısı sonuçlarından memnun Atlantik Ton Balıklarını Koruma Uluslararası Komisyonu’nun (ICCAT) 22. olağan toplantısı, 11 ila 19 Kasım 2011 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlendi. AB’nin sonuçlarından memnun olduğu toplantıda, Akdeniz kılıç balığı ve tropikal orkinoslara ilişkin yönetim planları kabul edildi. İrigözton için 2012 yılı avlanma limiti 85.000 olarak tespit edildi. İpeksi köpekbalıkları için avlanma ve karaya çıkarma yasağı getirilirken, deniz kuşlarının kasti olmayan yakalanmasına karşı önlemler alındı. Toplantıda Kuzey Atlantik kılıçbalığı ve Güney Atlantik orkinosuna ilişkin önlemler de görüşüldü. Bilimsel verilerin derlenmesi, bilimsel tavsiyenin sunulması ve gerekli bildirimleri gerçekleştirmeyen ülkelerin balıkçılık olanaklarının geri çekilmesine ilişkin tedbirler onaylandı. Gelecek ICCAT toplantısının 12-18 Kasım 2012 tarihleri arasında Uruguay veya Fas’ta düzenlenmesi öngörülüyor. 17- Komisyon 2012 yılı Kılavuz Balık Fiyatları için Teklif Yaptı Avrupa Komisyonu 16 Kasım tarihinde sunduğu yasa teklifinde (berlam balığı, pisibalığı ve keler balığı haricindeki) beyaz balık türleri için kılavuz fiyatların 2012 yılında %1 ila %3 oranında arttırılmasını önerdi. Aynı zamanda, (ringa balığı, İspanyol uskumrusu ve bütün ak orkinos hariç) pelajik türler için %1,5 ile %3 arasında zam tavsiye etti. Bununla birlikte, sardalye, ançüez ve temizlenmiş ak orkinosta %0,5 ila %2 arasında indirim öneriliyor. Kabuklular ve donmuş balık için önerilen zam ise %1 ile %3 arasında. Ton balığına ilişkin olarak sarıkanat orkinoslar için Topluluk üretici kılavuz fiyatının %2 oranında arttırılması isteniyor. Düzenlemenin yürürlüğe girmesi için Avrupa Konseyi tarafından onaylanması gerekmektedir. Bilgilerinize arz ve rica ederiz. Saygılarımızla, Murat TUNCER Genel Sekreter Dağıtım: Bilgi: Gereği - YK Başkan ve Üyeleri Tüm Üyelerimiz (Web)