DTO AB NISAN AYI BÜLTENI HK.

Başbakan Erdoğan Avrupa Konseyi’nin Parlamenter Meclisi’ne katıldı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) 11-15 Nisan tarihleri arasında Fransa’nın Strazburg şehrinde düzenlenen Bahar Genel Kurulu’na katıldı. AKPM Başkanı Türk Parlamenter Mevlüt Çavuşoğlu’nun konuşması ile açılan Bahar Genel Kurulu’nda, Başbakan Erdoğan Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı’nın Eş-başkanı olarak 13 Nisan tarihinde bir konuşma gerçekleştirdi. Türkiye’nin Avrupa Konseyi’ne 61 yıl önce katıldığını belirten Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında, dünyada gelecek dönemde barış ortamının tesis edilmesinin ancak kültürel etkileşim ve birleşme ile sağlanabileceğini ifade ederek, tarihin savaşlar, uyuşmazlıklar ve kutuplaşmalar aracılığı ile yorumlanmaması gerektiğinin altını çizdi. Avrupa’da son dönemde baş gösteren ırkçılık, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün tüm toplumlar, özellikle Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge ülkeleri için bir endişe kaynağı haline geldiğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin, İslam, laiklik ve demokrasinin bir arada bulunabileceğini kanıtladığı bir dönemde Avrupa’da laikliğe ve özgürlüklerin kısıtlanmasına ilişkin yeni tartışmaların doğduğuna dikkat çekti. Bu ortamda, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin uygulanmasının her zamankinden çok daha önemli olduğunu sözlerine ekledi. Konuşmasında Türkiye’nin bölgedeki rolü, gerçekleştirdiği reformlar ve AB müzakere sürecine de değinen Başbakan, Türkiye’nin Avrupa’nın 6. ve dünyanın 17. ekonomisi olduğunu vurgulayarak, %8,9 büyüme oranı ile 2010 yılında Avrupa’da ve OECD ülkeleri içerisinde en hızlı büyüyen ekonomi olduğuna işaret etti. Türkiye’nin AB üyeliğinin hakkaniyet içerisinde ve adil şartlarda değerlendirilmesini ve verilen sözlerin tutulmasını istedi. Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından Genel Kurul üyelerinin, Türkiye’de son dönemdeki siyasi gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Türkiye’de basın özgürlüğünün kısıtlandığında ilişkin sorular çerçevesinde Avrupa Konseyi yetkililerini Türkiye’ye davet etti. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jaglan, davet üzerine inceleme için özel temsilcisini Türkiye’ye göndereceğini açıkladı. Avrupa Komisyonu 2011 Taşımacılık Beyaz Kitabını Açıkladı Avrupa Komisyonu, taşımacılık sektöründeki son gelişmeler ve gelecek öngörüler temelinde 2050 yılına kadar AB düzeyinde ele alınmasını önerdiği politik eylemlere ilişkin Taşımacılık Beyaz Kitabı’nı 28 Mart 2011 tarihinde yayımladı. “Tek Avrupa Taşımacılık Alanına ilişkin Yol Haritası – Rekabetçi ve Kaynak Etkin bir Taşımacılık Sistemine Doğru” isimli Beyaz Kitap, 2050 yılına kadar AB çapında rekabetçi ve kaynak etkin bir taşımacılığın temin edilmesini ve AB’nin küresel taahhütleri çerçevesinde sektörden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasını öngörüyor. Bu kapsamda, Komisyon, taşımacılık faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının 2030 yılına kadar 2008 yılı seviyesine göre %20 ve 2050 yılına kadar 1990 yılı seviyesine göre %60 azaltılmasını öneriyor. Denizyolu taşımacılığından kaynaklanan sera gazı emisyonlarının ise 2050 yılına kadar, 2005 seviyesine göre %40, eğer uygulanabilir ise %50 dolayında azaltılmasını talep ediyor. Komisyon, deniz taşımacılığının teknoloji, daha temiz ve etkin yakıt kullanımı ve gemi işletiminin geliştirilmesi yöntemleri ile ilerletilmesini istiyor. Aynı zamanda, halihazırda ücretlere yansıtılmayan iklim değişikliği maliyetlerinin, uluslararası işbirliği içerisinde deniz taşımacılığına entegre edilmesi gerektiğini belirtiyor. Avrupa Komisyonu’nun taşımacılığın geleceğine ilişkin vizyonunu ve 2050 hedef yılına yönelik stratejisini sunan belgede taşımcılık sektöründe öngörülen kırk eylem detaylandırılıyor. 2050 yılı itibariyle benzinli araçların şehir merkezine sokulmamasını, kara yolu trafiğinin yarısının tren ve iç suyolu taşımacılığına kaydırılmasını ve uçak yakıtlarının %40’ının sürdürülebilir biyo yakıttan temin edilmesi gibi önerilerin yer aldığı Beyaz Kitap’ta 2011-2014 dönemi için öngörülen eylemler ise şu şekilde sıralanıyor: 2012-2013 yıllarında demiryolu taşımacılığının daha cazip hale getirilmesi ve 300 km’den az mesafeler için yolcu ve yük taşıma kapasitesinin arttırılması; ‘Çoklu ulaşım modeli’ içeren bir ulaştırma ağı altyapı tesisi için 2011 yılında yeni öneriler sunulması; Havayolu taşımacılığı verimliliği ve kapasite artırımı için 2011 yılında bir paket sunulması; Sınırsız gemi taşımacılığı için “Mavi Kuşak” alanı tesisine yönelik olarak deniz taşımacılığına ilişkin 2011 yılında ve iç suyolu taşımacılığına ilişkin 2012 yılında bir tebliğ yayımlanması; Karayolu kabotajındaki sınırların 2012 ve 2013 yıllarında kaldırılması; “Kirleten öder” ve “kullanıcı öder” ilkeleri temelinde taşımacılık ücretlerine yeni bir düzenleme getirilmesi ve binek taşıtlarına uygulanan altyapı ücretlerine yönelik 2012 yılında bir kılavuz yayımlanması. Beyaz Kitabın deniz taşımacılığı alanında önerdiği eylemler ise aşağıda özetlenmektedir: Emniyet, güvenlik ve çevrenin korunması, çalışma koşulları ve korsanlığın önlenmesi için evrensel standartların kabul edilmesi ve uygulanması; Denizcilik emniyeti alanında yolcu güvenliğinin önceden garanti edilmesi, EMSA’nın yardımı ile güvenliğin arttırılması ve SafeSeaNet gözetim ve bilgi sisteminin geliştirilmesi; AB Üye Devletleri arasında daha iyi bir sahil güvenlik işbirliğinin sağlanması; Denizcilik Sosyal Paketi çerçevesinde Denizcilik Çalışma Konvansiyonu’nun uygulanmasının temin edilmesi ve deniz adamları için eşit korunma koşullarının tesis edilmesi; Deniz adamlarının eğitimine ilişkin AB Yönergesinin uluslararası anlaşmalar uyarınca revize edilmesi; Deniz ve iç suyolu taşımacılığında bir AB kayıt ve AB bayrak sisteminin değerlendirilmesi; İdari yük ve gümrük formalitelerinin asgari düzeye indirilmesi için Sınırsız bir Denizcilik Taşımacılık Alanı (Mavi Kuşak) oluşturulması. Avrupa Komisyonu, Beyaz Kitabın Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından incelenmesi ve onaylanması ardından ilgili yasa tekliflerini sunacak. AB Denizcilik Alan Planlaması ve Kıyı Yönetimine ilişkin istişare başlattı Avrupa Birliği (AB), Bütünleştirilmiş Denizcilik Politikası’nın altı alt politik başlığından biri olan “Denizcilik Alan Planlaması” (Maritime Spatial Planning) ve “Bütünleştirilmiş Kıyı Bölgesi Yönetimi” (Integrated Coastal Zone Management) politikalarına ilişkin kamu istişaresi başlattı. Avrupa Komisyonu Denizcilik İşleri ve Balıkçılık Genel Müdürlüğü ve Çevre Genel Müdürlüğü tarafından 23 Mart - 20 Mayıs 2011 tarihleri arasında yürütülen istişare sürecinde, ilgili paydaşlar görüşlerini http://ec.europa.eu/yourvoice/ipm/forms/dispatch?form=MAREENV&lang=en adresinde yer alan formu doldurarak Komisyon’a iletebiliyor. AB Denizcilik Alan Planlaması (MSP) ekonomik değeri artan kısıtlı deniz alanlarının koordinasyon ve eşgüdüm ile kontrol edilmesi ve ortak kullanım kurallarının belirlenmesini amaçlamaktadır. Avrupa Komisyonu, bu konuda 2008 yılında bir Yol Haritası hazırlamış ve Aralık 2010’de “AB Denizcilik Alan Planlaması – Başarılar ve Gelecek Gelişmeler” konulu bir Bildirim yayımlamıştır. Komisyon, istişare kapsamında AB çevresindeki deniz havzalarının planlanması ve yönetiminin güçlendirilmesi için hangi prosedür ve sistemlerin uygun olduğunu incelemektedir. AB’nin Bütünleştirilmiş Kıyı Bölgesi Yönetimi ise kıyı bölgelerindeki mevcut birçok farklı ve bazen birbiri ile rakip faaliyetin koordine edilmesi ve kısıtlı kaynak ve alanların etkin ve sürdürebilir kullanımının sağlanmasını hedeflemektedir. Komisyon istişare çerçevesinde AB düzeyinde bu alanlarda ne çeşit bir düzenleme yapılması gerektiğini değerlendirecek ve önerilerini sunacak. AB’den Akdeniz’de Denizcilik Alan Planlamasına ilişkin Fizibilite Raporu Avrupa Komisyonu Denizcilik İşleri ve Balıkçılık Genel Müdürlüğü, başlattığı “Denizcilik Alan Planlaması” (MSP) hakkında istişare sürecine paralel olarak, Nisan ayı başında “Akdeniz’de Denizcilik Alan Planlaması Potansiyelinin Araştırılması” konulu bir rapor yayımladı. Rapor, Akdeniz Bölgesi’nde bir bütün olarak veya alt bölgeler kapsamında MSP’nin tatbik edilmesi için mevcut potansiyeli değerlendiriyor. Bu kapsamda, sınır ötesi/uluslararası, AB ve ülke düzeyinde çeşitli girişimleri ele alan rapor; MSP için en büyük potansiyele sahip bölgeler, MSP için 10 temel prensip, MSP’nin bölgedeki misyonu ve uluslararası işbirliği şartları gibi konulara değiniyor. Avrupa Komisyonu’nun http://ec.europa.eu/maritimeaffairs/studies/msp_med/msp-med_final_report_en.pdf adresinde yer alan rapor Akdeniz’de denizcilik alan planlaması yapılması için en uygun bölgenin Fransa, İtalya ve İspanya’dan oluşan Batı Akdeniz olduğunu belirtiyor. Metodolojinin 8 bölgeye uygulandığı rapora göre Adriyatik Denizi, Alboran Denizi, Malta çevresi ve Batı Akdeniz MSP için fırsatların daha çok olduğu bölgeler. Avrupa Komisyonu raporun yanı sıra dört bölge için alan çalışmasını ve Türkiye dahil bölgedeki ülkelere ilişkin araştırmaları da yayımladı. Polonya AB Dönem Başkanlığı’nın Denizcilik Alanında Öncelikleri Avrupa Birliği Dönem Başkanlığını Temmuz başı itibari ile altı ay için Macaristan’dan devralacak olan Polonya’nın Ulaştırma Bakanı, ülkesinin taşımacılık alanında AB politikası önceliklerini açıkladı. Gelecek dönemde özellikle deniz taşımacılığında sosyal gündeme ilişkin bir çalışma başlatacaklarını belirten Ulaştırma Bakanı Cezary Grabarczyk, Polonya’nın sadece deniz adamlarının eğitiminde değil denizcilik mesleğine yönelik uyumlaştırılmış standartların oluşturulmasında ön ayak olmayı umduğunu belirtti. Avrupa Komisyonu tarafından gelecek Sonbahar döneminde sunulması beklenen yasa paketinin aşağıdaki öğeleri içermesi öngörülüyor: Deniz taşımacılığında insan faktörü (eğitim, deniz adamlarının sertifikalandırılması) dahil denizcilik sosyal gündemi hakkında bir bildirim yayımlanması, Denizcilik istihdamına ilişkin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Konvansiyonu’nun kontrolü ve uygulanması hakkında bir Yönerge yayımlanması, Deniz adamlarının eğitimine ilişin Yönergenin gözden geçirilmesi. Polonya, AB Başkanlığı döneminde aynı zamanda uzun süredir görüşülen Trans Avrupa Ağları TEN-T kapsamında da Birlik düzeyinde uzlaşıya varılmasını bekliyor. Denizcilikte Büyüme için Akdeniz İşbirliği Avrupa Komisyonu, Avrupa Yatırım Bankası (AYB) ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), Akdeniz’de denizcilik alanında işbirliğinin Avrupa-Akdeniz Yatırım ve Ortaklık Aracı (FEMIP) ile desteklenmesinin öngörüldüğü projeyi 22 Mart tarihinde başlattı. Çalışma, Akdeniz’de denizcilik sektörünün teşvik edilmesinin önündeki engellerin; “sosyal konular”, “denizlerin gözetimi ve güvenliği” ve “liman altyapılarına yatırım” olmak üzere üç anahtar alanda incelenmesini ve iyi uygulamaların tanımlanmasını amaçlıyor. Denizcilikten sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Maria Damanaki’nin inisiyatifi ile başlatılan girişim, Akdeniz’de denizcilik sektörünün büyümesi, sürdürülebilir iş olanaklarının yaratılması ve Akdeniz halkları için refah ve daha iyi bir gelecek tesis edilmesi hedefini taşıyor. Öncelikle FEMIP çerçevesinde bir fizibilite çalışmasının başlatılması öngörülen projede, Akdeniz’de bütünleştirilmiş denizcilik politikalarının gelişmesinin sağlanması ve iyi uygulamalara yapılan yatırımların yaygınlaştırılması öngörülüyor. Önemli transit koridorlarından biri olan Akdeniz’de, deniz taşımacılığı ile gerçekleştirilen ticaretin %30’u ve dünya petrol taşımacılığının %20’si gerçekleştirilmektedir. Akdeniz denizyolu ile gerçekleştirilen turizm için popüler bir varış noktasıdır. Gemi trafiğinin yoğun olduğu Akdeniz’de kazaların, gemi kaynaklı deniz kirliliğinin ve yasa dışı göç ve uyuşturucu trafiği gibi hususların entegre bir biçimde gözetim altında bulundurulması gerekmektedir. Çalışma kapsamında, denizcilik sektöründe yatırım için finansman seçeneklerinin arttırılması ve özel sektör yatırımlarının bu alana çekilmesi gibi konularda AYB’nin uzmanlığından yararlanılması isteniyor. AB Ulaştırma Konseyi EMSA’nın Yetkilerinin Arttırılmasına Karşı Çıkıyor 31 Mart 2011 tarihinde toplanan Avrupa Birliği (AB) Ulaştırma Bakanları Konseyi’ne katılan Üye Devlet heyetlerinin büyük çoğunluğu, mevcut bütçe sıkıntılarına değinerek, Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı EMSA‘nın yetkilerinin önerilen çerçevede genişletilmesini reddetti. Avrupa Komisyonu geçtiğimiz yılın Kasım ayında hazırladığı yasa teklifinde, EMSA’nın yetkilerini düzenleyen 1406/2020/EC sayılı Yönetmelikte değişiklik yapılmasını ve AB’nin Üçüncü Denizcilik Paketi doğrultusunda EMSA’nın yetkilerinin; denizcilik araştırması, iklim değişikliği, açık deniz platformlarından kirliliğin önlenmesi, denizcilik denetimi ve üçüncü ülkelere teknik destek sağlanması gibi alanları kapsayacak şekilde genişletilmesini talep etmişti. Bununla birlikte, yeni düzenleme ile EMSA’daki idari yetkinin, Üye Devletlerin temsil edildiği Yönetim Kurulu’ndan İdari Direktör ve Avrupa Komisyonu’na kaydığına inanan AB Taşımacılık Konseyi, Ajansın görevinin aslen denizcilik emniyetine odaklanması gerektiğini belirterek görev kapsamının ancak kısıtlı bir çerçevede genişletilmesini kabul etti. Avrupa Parlamentosu Taşımacılık Komitesi TRAN’ın 12 Nisan tarihli toplantısında da ele alınan yasa değişikliği önerisi, Avrupa Konseyi bünyesinde istişare edilmeye devam ediyor. Ortak Balıkçılık Politikası için Mali Kıstaslar Belirlendi Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu, 6 Nisan 2011 tarihinde Strazburg’taki toplantısında 26 ret ve 13 çekimser oya karşılık 633 evet oyu ile Portekizli Parlamenter Joao Ferreira‘nın “Ortak Balıkçılık Politikası’na” ilişkin hazırlamış olduğu raporu kabul etti. AP, Avrupa Konseyi ve Komisyon’un Mart ayında üzerinde anlaşmaya vardığı önerge, deniz ve balıkçılık alanındaki araştırmalara fon verilmesi için gerekli Topluluk yatırımının belirlenmesini öngörüyor. Önerge, deniz ve balıkçılık alanında veri toplanması, yönetim ve kullanım hakkındaki Topluluk mevzuatındaki değişiklikler ile uyum sağlanmasını temin ediyor. Avrupa Konseyi’nin de onayının ardından AB Ortak Balıkçılık Politikası için mali kıstaslar yakın bir gelecekte belirlenmiş olacak. Fransız Parlamenter Alain Cadec konu hakkında yaptığı açıklamada balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği alanlarındaki bilimsel araştırmalar için AB düzeyinde mali kaynak yaratılması fırsatını memnuniyetle karşıladığını belirtti. Cadec, böylelikle AB’nin balıkçılık ticareti alanında üçüncü ülkelere olan bağımlılığının azalacağını ve balıkçılık alanında toptan ticareti teşvik etmek yerine Avrupalı üreticileri desteklemenin gerekli olduğunu ifade etti. AP Komitesi Yasadışı Balıkçılığın Önlenmesi için Anlaşmayı onayladı Avrupa Parlamentosu (AP); yasadışı, düzenlememiş ve raporlanmamış balıkçılık faaliyetlerinin önlenmesine yönelik liman devleti düzenlemelerini Mayıs ayında kabul edecek. Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Organizasyonu tarafından Kasım 2009 tarihinde kabul edilen uluslararası anlaşma AP Balıkçılık Komitesi tarafından kabul edildi. Düzenlemeler, yasadışı balıkçılığın önlenmesi, caydırılması ve ekarte edilmesini ve deniz kaynakları ve ekosisteminin uzun vadede korunmasını ve sürdürülebilir kullanımının sağlanmasını amaçlıyor. Kurallar söz konusu anlaşmayı imzalayan devlet limanlarına giriş yapan ve bu limanları kullanan balıkçı tekneleri ve balıkçılık faaliyetleri ile ilgili gemilere uygulanacak. Buna göre; hangi gemilere giriş ve kullanım izni verileceğine liman devletleri karar verecek. Eğer bir geminin yasadışı balıkçılık faaliyetlerine karıştığı kesin olarak tespit edilirse söz konusu geminin limana girişi veya limanı kullanması engellenebilecek. Anlaşmanın gemilerin denetimine ilişkin maddesine göre ise liman devletlerinin yıllık denetim kotasını karşılayacak sıklıkta denetim gerçekleştirmeleri gerekiyor. Aynı zamanda gemilerin ibraz etmesi gerekli belge ve bilgiler ile denetim prosedürleri düzenleniyor. Yasadışı, düzenlememiş ve raporlanmamış balıkçılık faaliyetlerine ilişkin BM Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi için anlaşmanın 25 devlet tarafından onaylanması gerekmektedir. Bugüne kadar 23 devletin imzaladığı anlaşma ancak iki devlet tarafından onaylanmıştır. Parlamento’nun oylaması sonrasında AB anlaşmayı onaylayan üçüncü taraf olacak. Karayolu ve Demiryolu Taşımacılığında Son Veriler Avrupa Birliği’nin (AB) istatistikî verilerin derlenmesinden sorumlu kurumu Eurostat tarafından Mart ayında yayımlanan araştırma sonucuna göre AB’de 2009 yılında karayolu taşımacılığında %10 küçülme meydana geldi. Karayolu yük taşımacılık sektörü ise %17 oranında küçüldü. Romanya, Letonya ve Estonya en çok etkilenen ülkelerin başında geliyor. Demiryolu taşımacılığının dört katı büyüklükte hacme sahip olan karayolu yük taşımacılığı halen AB’de ilk sırada yer alıyor. Avrupa Demiryolları Topluluğu CER tarafından açıklanan verilere göre ise demiryolu taşımacılığı AB’de 2010 yılında net %5 artış yaşarken, demiryolu ile yolcu taşımacılığı %2’den %4,5 oranına yükseldi. Avrupalıların çoğunluğu daha yeşil bir taşımacılığı destekliyor 27 Avrupa Birliği (AB) Üye Devletinde gerçekleştirilen Eurobarometer araştırmasına göre, AB vatandaşları çevreye verdikleri zararlar konusunda bilgi sahibi. Bahse konu Eurobarometer araştırmasına göre Avrupalıların çoğunluğu atmosfere zararlı gazların salınmasını azaltmak için arabalarının fiyatı ve özellikleri konusunda ödün vermeyi kabul ediyor. Ayrıca, araba kullananların üçte ikisi arabalarının hızından ödün vererek sera gazı emisyonlarının azaltılmasını uygun buluyor. Araba sahiplerinin büyük bir çoğunluğu arabayı elverişli olduğu için kullandığını ifade ederken, araştırmaya katılanların yaklaşık dörtte üçü tüm taşımacılık türlerini kapsayan tek bir bilet sisteminin oluşturulması halinde toplu taşıma araçlarını daha sık kullanacaklarını belirtiyor. FRONTEX Poseidon operasyonuna ilişkin ilk raporunu yayımladı Avrupa Birliği (AB) Sınır Güvenliği Ajansı (Frontex), Mart ayında AB Hızlı Sınır Müdahale Timi olan RABIT’in yerini alan Frontex Poseidon Operasyonu’na ilişkin ilk raporunu hazırladı. Yunanistan-Türkiye sınırında konuşlandırılan özel görev gücü, Türkiye üzerinden AB’ye göç akımlarının kontrolü görevini yürütüyor. Frontex tarafından hazırlanan raporda, Frontex Poseidon gücünün, Libya’daki iç savaş sonrasında AB’ye beklenen göç dalgasına karşı Ege Denizi’ndeki Yunan Adaları ve Girit Adası’nı da de içine alacak şekilde görev alanın genişletilmesi kararı açıklanıyor. Raporda ayrıca göçmen sayısında bir düşüş yaşandığı, geçtiğimiz yılın Kasım-Aralık aylarında 8,054 olarak saptanan göçmen sayısının 1 Ocak ve 24 Mart 2011 tarihleri arasında 5,281 seviyesine indiği belirtiliyor. Ayrıca Mart ayında yakalanan kaçak göçmenlerin büyük bir kısmının Afganistan, Pakistan ve Bangladeş vatandaşları olduğu ifade ediliyor. Yine geçtiğimiz ay sonunda İtalya’da Frontex tarafından gerçekleştirilen Hermes operasyonunun da beş ay daha uzatıldığı ve görev alanının Sardinya Adası’nı kapsayacak şekilde genişletildiği açıklandı. Frontex Direktörü Ilkka Laitinen, Kuzey Afrika’daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve ihtiyacı olan Üye Devletlere operasyonel yardım yapabileceklerini belirtti. Eurovignette Yönergesi AP Taşımacılık Komitesi’nde görüşüldü Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri gözden geçirilmiş Eurovignette Yönergesi’nin kabul edilmesi ile taşımacılıkta çevre ve gürültü kirliliği gibi dış maliyetlerin ücretlendirilmesinden elde edilecek gelirlerin sürdürülebilir bir taşımacılık için tahsis edilmesi konusundaki görüşünü sürdürüyor. AP Taşımacılık Komitesi tarafından hazırlanan rapor, ilgili dış maliyetlerin ücretlendirilmesinden elde edilecek gelirlerin daha sürdürülebilir bir taşımacılık sektörü için kullanılmasını öneriyor. %50 dolayında gelirin Trans Avrupa Ağları TEN-T finansmanına tahsis edilmesi gerektiğini bununla birlikte Üye Devletlerin gelir konusunda şeffaf olması gerektiğini vurguluyor. Rapor, AP Taşımacılık Komitesi’nde 26 evet, 1 hayır ve 11 çekimser oy ile kabul edildi. Avrupa Parlamentosu söz konusu gelirlerin zorunlu olarak tahsisine ilişkin Konsey ile arasındaki ihtilafı yaz dönemine kadar çözmeyi planlıyor. Eurovignette Yönergesi, Avrupa Birliği’nde otoyolların ve altyapıların kullanımı çerçevesinde, yüklü ağırlığı 3,5 tonun üzerinde olan ağır vasıtalara uygulanan vergi, geçiş ve kullanıcı ücretlerini düzenlemektedir. Balıkçık teknik kriterleri 2012 yılı sonuna kadar uzatılıyor Avrupa Parlamentosu (AP) 6 Nisan 2011 tarihinde 40 ret ve 21 çekimser oya karşılık 622 oy ile AB’de balıkçılık alanındaki mevcut teknik kriterleri 1 Ocak 2013 tarihine kadar uzatmayı amaçlayan Yönetmeliği onayladı. Avrupa Konseyi’nin onay vermesi ile yürürlüğe girecek olan söz konusu Yönetmelik taslağı, AB’de Haziran ayında sona erecek balıkçılık teknik kriterlerinin tümünü korurken sadece tambur balığının avlanılmasında kullanılacak ağ boyutuna ilişkin bir değişiklik öngörüyor. AP, AB’de devam eden “Ortak Balıkçılık Politikası” görüşmeleri çerçevesinde Avrupa Komisyonu’nun balıkçılık teknik kriterleri için yeni bir yasa hazırlamasını isterken, Komisyon bu konuda 2013 yılında bir öneri getirmeyi planlıyor. Balıkçılık alanındaki teknik kriterlere ilişkin Yönetmeliğin geçerliliği 2008 yılında sona ermiş, Avrupa Bakanlar Konseyi’nin Avrupa Komisyonu’nun sunduğu önerge konusunda bir uzlaşmaya varamaması nedeniyle 30 Haziran 2011 tarihine dek uzatılmıştı. Avrupa Parlamentosu Üyelerinden İzlanda hakkında Rapor Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi 2010 yılının Temmuz ayında Avrupa Birliği’ne katılım için müzakerelere başlamış olan İzlanda’nın konu hakkında kaydettiği ilerlemeler hakkında Romanyalı Parlamenter Cristian Dan Preda‘nın hazırlamış olduğu raporu 22 Mart 2011 tarihinde kabul etti. Avrupalı Parlamenterler, Avrupa’nın en eski demokrasilerinden biri olan İzlanda’nın AB’ye muhtemel adaylığı ve İzlanda halkının katılım görüşmelerine gösterdiği ilginin sürekli olarak artmasını memnuniyetle karşılarken, İzlanda’nın katılım görüşmelerinde sorun yaratabilecek özellikle balıkçılık alanında hassas konuların varlığına da dikkat çektiler. Avrupa Parlamentosu İzlanda’nın balıkçılık mevzuatını yerleşim hakkı, hizmet sunma serbestisi, balık üretimi ve imalatı sektörlerine ilişkin AB’nin İç Pazar kurallarına uyumlu hale getirmesinin kaçınılmaz olduğunu, İzlanda’nın Topluluk Müktesebatında yasaklanmış balina avcılığına son vermesinin şart olduğunu ve ülkenin orkinos balığı av kotası sorununa çözüm bulmasının şart olduğunu vurguladı. Bilgilerinize arz ve rica ederiz. Saygılarımızla, Murat TUNCER Genel Sekreter Dağıtım: Bilgi: Gereği - YK Başkan ve Üyeleri Tüm Üyelerimiz (Web)