Şubat 2016

 

Elektronik Navigasyon Sistemlerinde ilerleme kaydediliyor

02/02/2016

e-navigasyon.jpg

IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, Uluslararası Elektronik Navigasyon Gelişimi konferansında açılış konuşması yaptı. Uluslararası Deniz Fenerleri İdareleri Birliği (IALA – International Association of Lighthouse Authorities) ile Danimarka Denizcilik İdaresi'nin sorumluluğundaki konferans, denizdeki bir yolcu gemisinde düzenlendi.

Lim'in konuşmasında daha çok elektronik navigasyon sistemlerinin avantajları ve bu sistemlere etkinlik kazandırmak için öncelik verilmesi gereken alanlar ön plana çıktı.

Lim, "Elektronik navigasyon farklı kavramları kapsamaktadır ve bu sistemler üzerine IMO'da uzun zamandır devam eden çalışmalar yapılmaktadır. Elektronik seyir sistemlerinin başlıca hedefi, seyir güvenliğini arttırmak ve gerek gemilerde gerekse karadaki kullanıcıları modern, başarısı kanıtlanmış ve en doğru kararların verilmesine yardımcı olacak cihaz ve araçlarla donatarak yapılan hataları en aza indirmek, bu sayede seyir ve haberleşme süreçlerini daha güvenilir ve kullanıcı dostu hale getirmektir. Elektronik navigasyon sistemlerinin gelişmesi hiç kuşkusuz hepimizin çabalarıyla olacaktır. IMO'nun bu süreçteki en önemli rolü farklı taraflar arasında koordinasyon sağlamak olabilir fakat bu sırada diğer önemli sorumluluklarımız gözden kaçırılmamalıdır," dedi.

Lim'e göre, "elektronik navigasyon sistemlerinin tasarımı, yapımı ve çalıştırılmasında bayrak devletlerinin, kıyı devletlerinin ve bu devletlerin sınırlarındaki ilgili makamların haklarını, yükümlülüklerini ve sınırlarını iyi tayin etmek gerekiyor."

Elektronik navigasyon sistemlerinin geliştirilmesi ve yapımına yönelik bir strateji belirlenmesi için IMO bünyesinde yapılan çalışmalarda "beş öncelikli konu" üzerinde uzlaşıldı:

-ihtiyaçlara uyumlu, kullanıcı dostu ve gelişmiş bir köprüüstü tasarımı

-standartlaştırılmış ve otomatikleştirilmiş raporlama aracı

-köprüüstü ekipmanı ile seyir bilgisinin entegrasyonunun ve güvenilirliğinin arttırılması

-haberleşme araçları tarafından sağlanan grafik formatındaki bilgilerin entegrasyonu ve sunumu

-Gemi Trafik Hizmetleri portföyünün etkin bir iletişime dâhil edilmesi.

 

BM Genel Sekreteri'nin IMO'yu ziyareti

03/02/2016

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Şubat ayının ilk günlerinde IMO Genel Merkezini ziyaret etti.

Ban Ki-Moon, iklim değişikliğine karşı mücadeleye katkılarından dolayı IMO'yu tebrik ederek özellikle gemiler için bağlayıcı olan enerji verimliliği tedbirlerinin kabul edilmesinin önemini vurguladı.

Ki-Moon'un konuşmasında dikkat çeken bir diğer husus da II. Dünya Savaşı'ndan bu yana insanlığın tecrübe ettiği ikinci en büyük zorunlu yer değiştirme krizi olarak Akdeniz'deki mültecilerin durumuydu. Ki-Moon, denizcilik sektörünün ve kurtarma ekiplerinin kendi hayatlarını tehlikeye atmak pahasına yüzbinlerce insanı ölümden kurtardığını ifade etti.

19 Eylül 2015'te, New York'taki BM Genel Kurul toplantısından önce yüksek düzey bir BM toplantısı düzenleneceği ve toplantıda insanları hayatlarını tehlikeye atmaya zorlayan koşul ve anlaşmazlıkların ele alınıp güvenli ve yasal göç yolları ile diğer olası çözümler hakkında görüşüleceği bildirildi.

 

Fransa Nairobi Sözleşmesi'ni imzaladı

04/02/2015

Fransa'nın IMO Daimi Temsilcisi H.E. Nicole Taillefer, 4 Şubat günü IMO Genel Sekreteri Kitack Lim'le bir araya geldi ve Gemi Enkazlarının Kaldırılmasına İlişkin Nairobi Uluslararası Sözleşmesi'ni imzaladı. nairobi.jpg

2007'de kabul edilen bu sözleşme, denizlerdeki canlıların, taşınan mal ve eşyaların güvenliği ile deniz çevresini tehdit eden gemi enkazlarının kaldırılması veya kaldırılmasının sağlanması için gerekli yasal çerçeveyi sunuyor. Sözleşme ayrıca karasularının dışında bulunan enkazın hızlıca ve başarılı şekilde kaldırılmasını öngören yeknesak uluslararası kurallar sağlıyor.

 

 

Dünya devletleri HNS Sözleşmesi'ni imzalamaya çağrılıyor

08/02/2016

IMO, IOPC Fonu (Uluslararası Petrol Kirlenmesinden Dolayı Deniz Tazmin Fonu) ve ITOPF (Uluslararası Tanker Sahipleri Deniz Kirliliği Federasyonu)'nun da desteğiyle kendisine üye devletlere HNS Sözleşmesi'ne taraf olmaları için çağrıda bulunuyor.

Deniz Yoluyla Taşınan Tehlikeli ve Zararlı Maddelerin Yol Açtığı Zarar ve Kayıpların Etkili Şekilde Tazmin Edilmesi Sözleşmesi (2010 HNS Sözleşmesi), IMO tarafından 1996 yılında kabul edilmiş fakat yeterli sayıda ülkenin taraf olmamasından dolayı henüz yürürlüğe girmemiştir. Türkiye Sözleşme'ye ilişkin 2010 Protokolü'nü imzalayan ülkeler arasındadır.

IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, "Tehlikeli ve zararlı maddeleri taşıyan gemilerin sayısı sürekli bir şekilde artmaktadır ve tankerler tarafından her yıl 200 milyon tondan fazla kimyasalın taşındığını görüyoruz. Tüm devletlere mümkün olan en kısa sürede HNS 2010 Sözleşmesi'ni kabul etmeleri çağrısında bulunuyorum," dedi.

Sözleşme, yürürlüğe girdiğinde deniz yoluyla taşınan tehlikeli ve zararlı maddelerin yol açtığı hasarların tazmin edilmesi için ortak bir zemin sunacağı gibi, kargoyla taşınan petrolün, gemilerin çalıştırılmasında ve sevkinde kullanılan gemi yakıtlarının, tehlikeli gemi enkazlarının kaldırılmasının ve can ve mal kayıplarına ya da yaralanmalara karşı tazminat taleplerinin işleme konması için hâlihazırda uygulanan usullerin eksik yönlerini de tamamlayacaktır.

HNS_cargo.jpgSözleşme'nin kapsamındaki HNS yani tehlikeli ve zararlı madde kargoları şunlardır:

-petroller

-tehlikeli veya zararlı olarak tanımlanan diğer sıvı maddeler

-sıvılaştırılmış gazlar

 -parlama noktası 60 °C'yi aşmayan sıvı maddeler

-Konteynerlerde veya ambalajlanmış şekilde taşınan tehlikeli veya zararlı maddeler

-kimyasal tehlike yarattığı kabul edilen katı dökme malzemeler.

 

IMO Birleşmiş Milletler'in 70. kuruluş yılı kutlamalarına katıldı

05/02/2016

5 Şubat 2016'da BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, BM'nin yetmişinci kuruluş yıldönümü nedeniyle Londra'daki merkez ofiste IMO Genel Sekreteri Kitack Lim ve çok sayıda öğrenci ve diplomatla bir araya geldi. Bundan 70 yıl önce ilk BM Genel Sekreteri'nin göreve başladığı yer olan Central Hall Westminster'da konuşma yapan Ki-Moon, iklim değişikliği ve mülteci krizi gibi güncel konulara değinmesinin yanı sıra yönetici pozisyonunda olan kadın sayısının artmasının gerektiğini de ifade etti.

BM'ye bağlı bir kurum olan IMO, bu konular ile birlikte BM'yi ilgilendiren diğer alanlarda da önemli çalışmalar yapmaktadır ve katkılarını arttırma hedefindedir.

 

IMO'dan balast suyu analizini gösteren yeni bir video

09/02/2016

IMO, balast suyundan numune alınıp bunun analiz edilmesini gösteren bir eğitim videosu yayımladı. Videoda çeşitli ülkelerden bilim insanları, liman devleti denetçileri ve deniz biyologları bir eğitim pratiğinde IMO BWM Sözleşmesi'nin uygulanmasındaki güçlükleri izliyorlar.

 IMO ballast water video photo.png

Videoyu bağlantı adresinden izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=My2BE2S3wig

 

Balast Suyu Yönetimi Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesi için daha fazla ülkenin onayı gerekiyor

10/02/2016

IMO'nun eski genel sekreteri Koji Sekimizu, Balast Suyu Yönetimi Sözleşme (BMW – Ballast Water Management Convention)'sini kabul eden tüm ülkelere 2015 yılının son günlerinde çağrıda bulunarak güncel tonaj rakamlarını IMO'ya bildirmelerini talep etmişti.

Balast suyu Yönetimi Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesi için gereken %35'lik tonaj oranına ulaşılıp ulaşılamadığını anlamak üzere başlatılan bu süreç, geçtiğimiz günlerde tamamlandı.

IMO Genel Sekreterliği'nin resmi web sitesinde yapılan açıklamaya göre, Sözleşme'yi şu ana kadar 47 ülkenin kabul etmesine rağmen bu ülkelerin dünya ticaret filosundaki payı toplam %34.35 olduğundan, Balast Suyu Yönetimi Sözleşmesi'nin yürürlüğe girme tarihi henüz kesinleşmemiştir.

IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, gerekli yasal değişikliklere yönelik çalışmaların başlatılabilmesi için Sözleşme'nin yürürlüğe girme tarihinin kesinleşmesinin zorunlu olduğunu hatırlatarak diğer ülkeleri de Sözleşme'yi kabul etmeye davet etti.

 

Kutup Kodu çevreyi nasıl koruyor?

15/02/2016

IMO, Kutup Kodu'nun çevreyi hangi açılardan gözettiğini açıklayan bir basın bildirisi yayınladı. Bildiride böyle bir koda neden ihtiyaç duyulduğu özetle şöyle anlatılıyor:

"Elimizdeki rakamlara göre kutup bölgelerinde deniz taşımacılığı gerek hacimsel olarak gerek taşınan yükün çeşitliliği açısından artış göstermeye devam edecek. Bu süreçte karşılaşılabilecek zorlukların kutup çevrelerine ve deniz güvenliğine zarar vermeden çözülmesi gerekir.

Kuzey ve Güney Kutup Bölgeleri'nde çalışan gemiler bu çevreye özgü birçok riskle karşı karşıyadır. Elverişsiz hava koşulları ile haritaların, haberleşme sistemlerinin ve diğer yön tayin araçlarının yeterli nitelikte olmayışı denizciler için ciddi tehlike yaratır. Bölgeye ulaşımın zor olması, kurtarma ve temizleme çalışmalarını hem geciktirmekte hem maliyetleri yükseltmektedir. Düşük sıcaklıklar bazı gemi parçalarının işlerliğine zarar verirken, buzlu alanlar karinaya ve geminin makine dairesine fazladan yük bindirebilir."

polar code.jpg 

Kutup Kodu; tasarım ve donanım, denizcilerin eğitimi ve kıyafetleri, yön tayin etme, arama ve kurtarma çalışmaları gibi konuların yanı sıra Kutup Bölgesi'nin kendine özgü iklim ve çevre özelliklerine ve çevreyi olumsuz etkilerden koruma adına yapılabileceklere yer veriyor.

Kod'daki bölüm I-A'da güvenlikle ilgili; bölüm II-A'da kirlenmenin engellenmesiyle ilgili zorunlu tedbirler; bölüm I-B ve II-B'de her ikisi için tavsiye niteliğinde maddeler bulunmaktadır.

Kuzey ve Güney Kutup Bölgeleri'nde tanımlanmış alanlarda taşımacılık yapacak gemilerin Kod gereği Kutup Gemisi Sertifikası (Polar Ship Certificate)'na başvurması gerekiyor. Sertifikanın verilip verilmeyeceğine karar vermek için söz konusu geminin kutup sularında karşılaşabileceği tehlikeler ile olası çalışma koşulları dikkate alınarak bir değerlendirme yapılacak. Değerlendirmede ayrıca kutup sularında seyretmenin sınırları ile ciddi sonuçlar doğurabilecek kazaları azaltmak için gerekli planlamaların ve güvenlik ekipmanının neler olduğuna da yer verilecektir.

IMO'nun internet sitesinden alınan ve Türkçeye çevrilen Kutup Kodu görseline aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

http://www.denizticaretodasi.org.tr/sayfalar/haberdetay.aspx?haber=921

 

IMO Komitesi Balast Suyu Yönetimi Kitapçığı üzerinde çalışıyor

15/02/2016

IMO bünyesindeki Deniz Kirlenmesinin Önlenmesi ve Müdahale Altkomitesi (Sub-Committee on Pollution Prevention and Response), 15-19 Şubat günleri arasında toplanarak Balast Suyu Yönetimi uygulamaları ve yöntemleri üzerine hazırlanmakta olan kitapçığın mevcut taslağını masaya yatırdı.

Sülfür emisyonlarını azaltmayı hedefleyen alternatif mekanizmaların teçhiz edildiği gemilere yakıt temin ederken yakıt teslimat beyanı (bunker delivery note) kullanılmaktadır. Bununla ilgili MARPOL EK VI değişikliklerine Altkomite tarafından nihai halinin verilmesi bekleniyor.

Altkomite'nin ele aldığı diğer konular şu şekilde bildirildi: isteğe bağlı karbon siyahı ölçümü protokolü; kıyıdan uzaktaki destek gemilerinin dökme halde taşıdığı sınırlı miktarda tehlikeli ve zehirli sıvıların nakliyesine yönelik Kod; yüksek viskoziteli ve çöktürücü özelliğe sahip maddelerin deşarj koşullarını kuvvetlendirmeyi amaçlayan MARPOL EK II'deki taslak değişikliklerin geliştirilmesi. Ayrıca, petrol kirliliğine karşı acil durum planlaması ve petrol döküntülerine karşı müdahale hakkındaki taslak kılavuzlara da nihai halinin verileceği tahmin ediliyor.

 

Gemi Sahibi Gruplarından Küresel Çaplı CO2 Raporlama Planına Destek

19/02/2016

ICS'ye üye gemi sahibi grupları, IMO'dan deniz ticaretinin yıllık yakıt tüketimini kayıt altına alacak zorunlu bir raporlama planını uygulamaya koymasını ve ülkelerin Paris Anlaşması altında sundukları "Ulusal Olarak Saptanan Katkılar (Intended Nationally Determined Contributions)" beyanına eşdeğer bir beyanın denizcilik sektörü için de hazırlanmasına yönelik görüş bildirmesini istiyor. Carbon emission.jpg

 IMO deniz çevresini koruma komitesinin önümüzdeki nisan ayında düzenlenecek toplantısında bir çalışma grubunun hazırladığı rapor sunulacak. Raporda 5,000 gros tonun üzerindeki gemilerin sahipleri veya işletmecileri konumundaki kişilerin yakıt tüketimlerini ve yıl boyunca taşıdıkları kargo miktarını bir metrik sistemle raporlamaya izin verecek planın çerçevesi çiziliyor.

ICS'nin IMO deniz çevresini koruma komitesine sunacağı ikinci bir çalışma ise tüm uluslararası denizcilik sektörünü CO2 emisyonları açısından bağlayan bir "IMO Sorumluluğunda Kesin Katkılar Niyet Beyanı" hazırlanmasına yönelik. ICS, bu beyanın Birleşmiş Milletler'e üye devletlerin 2020'de yürürlüğe girecek Paris Anlaşması'na taraf olmaları sonucu taahhüt ettikleri "Kesin Katkılar için Ulusal Niyet Beyanı"nı çağrıştıracağını düşünüyor. 

Gemi sahibi grupları, küresel CO2 raporlama planının 2018 itibariyle uygulamaya geçmesini destekliyorlar.

Lloyd's List'ten özetlediğimiz yukarıdaki haberin ayrıntılarını aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz:

http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/haberdetay.aspx?haber=926

 

Fas gemi kurtarma ve deniz kirliliğini önleme sözleşmelerini kabul etti

25/12/2016

salvage ship.jpgFas, deniz çevresinin korunmasına yönelik iki önemli IMO Sözleşmesi'ni kabul etti: Uluslararası Gemi Kurtarma Sözleşmesi (International Convention on Salvage) ile Atıkların ve Diğer Maddelerin Denize Boşaltılması Yoluyla Deniz Kirliliğinin Önlenmesi Hakkında Sözleşme (Convention on the Prevention of Marine Pollution by dumping of Wastes and Other Matter) (1996 Protokolü).

Atıkların ve diğer maddelerin denize boşaltımı ile ilgili olan sözleşme, 1975 yılında yürürlüğe girmiş, ardından eklenen 1996 Protokolü ise 2006 yılında yasalaşmıştır. Sözleşme, belli başlı tehlikeli maddelerin denize dökülmesini yasaklayarak deniz kirliliğinin önlenmesini amaçlamaktadır.

Gemilerin kurtarılması hakkındaki sözleşme ise 1996 yılında yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin temel felsefesi, gemi kurtarma çalışmalarında deniz kirliliğinin de dikkate alınması gereken önemli bir faktör olduğudur. Bu doğrultuda hazırlanan sözleşme maddeleri, kurtarma çalışmalarını yöneten denizcilerin deniz çevresine duyarlı bir şekilde çalışmasını teşvik etmektedir.

 

Kaynak: IMO internet sitesi; Lloyd's List.