• Anasayfa
  • |
  • İtalya-Düzensiz Göç Faaliyetleri Hk.

İtalya-Düzensiz Göç Faaliyetleri Hk.

SAYIN ÜYEMİZ,

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (UAB) Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen ilgi yazıda, Ülkemizden Yunanistan, Kuzey Afrika, Malta ve İtalya yönüne Akdeniz ve Ege Denizi'nde gerçekleşen düzensiz göç olayları sebebiyle, uluslararası sözleşmeler gereği denizde can kurtarma ve yardım etme yükümlülüğü kapsamında yaşanan sıkıntılar ve tereddütler denizcilik sektörü tarafından UAB’ye bildirildiği belirtilmektedir.

İtalya'da uygulanan "Salvani Kararnamesi" ile düzensiz göçmenleri kurtaran gemilerin İtalya'ya girmeleri ve göçmenleri bırakmalarına izin verilmediği. Türk bayraklı ve Türk sahipli gemilerin sıklıkla kullandığı bu rotada olası bir göçmen grubu ile karşılaşılması durumunda ulusal/uluslararası mevzuat ve denizcilik teamülleri kapsamında göçmenlerin tartışmasız kurtarılmak üzere gemiye alınması gerektiği, ancak söz konusu Kararname ile ticaret gemisine alınan çok sayıdaki göçmen grubun İtalya Limanlarında iade edilemediği gibi, bu grupların gemide uzun süre kalması halinde gemide çalışan personelin yaşam koşullarını da (barınma, sağlık, kumanya) olumsuz etkileyeceği belirtilerek ticaret gemilerinin düzensiz göç olayları ile karşılaşmasında rotalarından sapmaları durumunda daha fazla ticari kayba uğramamaları için geminin konumuna en yakın diğer bir ülke limanlarında göçmenlerin gemiden alınmaları hususu ile geminin yükleme veya tahliye limanının İtalya olması durumunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dair denizcilik meslek odalarından taleplerin UAB’ye iletildiği bildirilmektedir.

Bu kapsamda Dışişleri Bakanlığı'ndan alınan ilgi yazıda özetle:

  • Denizde zor durumdakilere yardım yükümlülüğünün, sonradan açık hüküm olarak uluslararası sözleşmelerde de tedvin edilmiş bir uluslararası teamül hukuku kuralı olduğu, ancak denizde kurtarılan göçmenlerin karaya çıkarılması ve nihai teslim yeri konularında görüş ayrılıklarının sürdüğü, bu hususun uluslararası hukukun kesin çözüm bekleyen konuları arasında yer aldığı,
  • Yabancının ülke topraklarına kabulünün devletin egemenlik yetkisi içerisinde yer aldığı, bu kapsamda bazı hedef kıyı devletlerinin denizde kurtarılan göçmenleri topraklarına kabule yanaşmadıkları, can güvenliği sebebiyle menşe ülkelerine de dönemeyen göçmenlerin akıbetine ilişkin bu belirsizlik ve artan insanlık trajedilerine son verilmesi amacıyla "Denizde Can Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi (SOLAS)" ve " Uluslararası Denizde Arama ve Kurtarma Sözleşmesi (SAR Sözleşmcsi)"nde 2004 yılında birtakım değişikliklerin yapıldığı,
  • Konuyla ilgili ilk esaslı değişikliğin kıyı devletlerinin eşgüdüm ve işbirliği içerisinde denizde zor durumdakileri kurtaran gemilere rotalarından en az sapacak biçimde göçmenlerin en yakın güvenli yere tahliyeleri için yardım etmelerini öngören hükmün olduğu,
  • İkinci önemli değişikliğin ise işbirliği yapacak ülkeler arasında kurtarılanların güvenli yere nakillerinden nihai olarak kişilerin kurtarıldığı arama kurtarma bölgesinden sorumlu devletin yükümlü kılınması olduğu,
  • Bu değişikliklerde yer alan "güvenli yer" kavramına ilişkin açık bir tanım getirilmeyerek son değişikliklerden de beklenen faydanın sağlanamadığı,
  • Sözleşmelerde, güvenli yerin tespitinde Dünya Denizcilik Örgütü (IMO)'nün rehber ilkelerinin dikkate alınması gerektiğine yer verildiği, ancak bağlayıcılıktan yoksun kılavuz niteliğindeki ilkelerin ilgili ülkelerce dikkate alınmadığı,
  • Salvini Kararnamesi'nin halen yürürlükte olup yakın zamanda kısmen tadil edildiği,
  • Kararname'ye göre; İtalya'nın SAR yetkisi bulunan alanlar dışındaki deniz alanlarında MRCC (Maritime Rescue Coordination Centres) faaliyetleri olan devletlerle koordine edilmeden yapılan sığınmacı kurtarma faaliyetlerinde bulunan İtalya veya yabancı bayraklı tüm özel gemilerin (ticari ve sivil toplum kuruluşlarına ait gemiler) İtalyan karasularına girmesine, kamu güvenliği ve kamu düzeni gerekçesiyle izin verilmediği, düzenlemeyi ihlal eden gemilere karşı, önce geminin İtalyan karasularına veya limanlarına girişini engelleyen bildirim yapıldığı, ardından bildirime uymayan gemilere ağır para cezaları ile gemiye el koymaya kadar varan yaptırımların uygulanmasının ön görüldüğü,
  • Bu hususta; Türk bayraklı gemilerin bir yandan uluslararası hukuka göre denizde zor durumda bulunan göçmenlere yardım etmek ve gerekirse bu kişileri denizden kurtarma zorunluluğu bulunurken diğer yandan İtalya karasularına ve/veya limanlarına girişlerini riske atmak durumunda kaldıkları,
  • Bu çerçevede, ticari gemilerimizin arzu edilmeyen durumlarla karşılaşmasını önlemek amacıyla, İtalya'nın karasularına/limanlarına giriş yapmak üzere seyreden gemilerin İtalya'nın SAR yetkisi içinde kalan bölgede yardıma muhtaç göçmenlerle karşılaşılması halinde, durumun İtalyan makamlarına bildirilmesinin uygun olacağının değerlendirildiği,
  • Ayrıca; İtalya, Malta, Almanya ve Fransa'nın Akdeniz'de kurtarılan sığınmacıların söz konusu ülkelere yeniden yerleştirilmesini hedefleyen bir anlaşma konusunda mutabakata vardıkları,
  • Anlaşmaya göre; arama kurtarma işlemine girişecek tüm gemilerin SAR yetki alanındaki ülkenin verdiği talimatlara tam olarak uymasını, iletişim araçlarını ve AIS sistemini kapatmamasını, Afrika kıyılarından göçmen taşıyan göçmen kaçakçısı gemilerin seyrini kolaylaştıracak şekilde ışık ile haberleşme yapılmamasını, yetkili ülke sahil güvenlik gemilerinin ve özellikle Libya Sahil Güvenlik gemilerinin arama kurtarma faaliyetlerini engellememesini şart koştuğu, ifade edilmektedir.

Bilgilerinizi arz ederim.

Saygılarımla,                   

İsmet SALİHOĞLU              

Genel Sekreter                 

 

 

790_5055_italya_d_zensiz_g_faaliyetleri_hk.pdf