​

Gemi yakıtlarındaki sülfür içeriğinin azaltılmasıyla ilgili yasanın yürürlüğe girme tarihi yaklaşırken, denizcilik sektörü "scrubber" olarak bilinen egzoz gazı temizleyicilerine daha fazla yönelmeye başladı.

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)'nün bir raporunda, gemilere tesis edilecek gaz temizleyicilerin sayısında 2018'in ikinci yarısıyla birlikte artış beklendiği ve bu durumun sülfür üst sınırının düşürülmesini öngören yeni düzenlemeyle ilgili olduğu ifade ediliyor.  IMO'ya göre, 2020 yılına kadar 3800 gemiye bu sistemlerden tesis edilecektir.

Kuzey Amerika ve Avrupa'daki emisyon kontrol alanlarında (ECA) uygulanan düşük sülfür koşullarını karşılamak için gaz temizleyici sistemlerinden yararlanmak üzere harekete geçen birçok deniz taşımacılığı firması bulunuyor.

Konteyner taşımacılığı yapan ABD merkezli Matson, Kuzey Amerika limanlarına yük taşıyan üç gemisine bu sistemlerden tesis ettirmek için ciddi bir yatırım yaptı. Sistemlerin tesisi iki gemide tamamlanırken, üçüncü gemi için tarih olarak Aralık ayı verildi.

SİSTEMLERLE İLGİLİ SORU İŞARETLERİ VAR

Sistemlerin, mevcut durumuyla hazır olup olmadığına dair soru işaretleri bulunuyor. Yakıt tedarikçisi Aegean Marine Petroleum'un yöneticisi Greg Schwartz, sistemlerin genel olarak olumlu bir "izlenim verdiğini" ancak fiili olarak nasıl çalıştıklarının görülmesi gerektiğini düşünüyor.

Schwartz, "Sistemlerle ilgilenen gemilerimiz oldu ve test aşamasından sonra bunların birçoğunun iyi çalışmadığını gördük," dedi. Schwartz, sistemlerin mevcut haliyle büyük gemilerde yeterince verimli olamayacağını düşünmesine rağmen teknolojinin geliştirileceğini tahmin ediyor.

Carnival şirketinin genel müdür yardımcısı Mike Kaczmarek, gaz temizleyici sistemleri "pratik ve uygulanabilir bir alternatif" olarak görüyor.

Carnival bugüne kadar 58 gemiye 146 gaz temizleyici sistem tesis ettirdi. Kaczmarek, bu sistemleri öncelikle yakıt giderlerini düşürme potansiyelleri olduğu için kullandıklarını açıklıyor. Ayrıca, katı madde emisyonlarıyla ilgili gelecekte getirilebilecek herhangi bir koşulu karşılamak için bu sistemlerin kullanılabileceğini de ekliyor. Ancak şirketteki deneyimlerinden yola çıkarak sistemlerle ilgili bazı zorlukların olduğunu yadsımıyor.

Kaczmarek, "Egzoz gazının ve yıkama suyunun sürekli izlenmesi şart ve bunlar ancak çok hassas cihazlarla izlenebilir," yorumunda bulundu.

Bir başka zorluk da ECA bölgelerindeki düzenlemelerden kaynaklanıyor. ABD'deki kurallara göre, yıkama suyunun asidite, diğer ECA bölgelerindeki yıkama suyunun asidite daha az olmak zorunda.

Kaczmarek son olarak, "Aynı teknoloji gemilerin çoğunda kullanılabilir. Önemli olan, ayrıntılarda hataya izin vermemektir," dedi.

Kaynak: 18 Kasım 2016 tarihli TradeWinds Gazetesi.