• Anasayfa
  • |
  • Arktik Bölgesinin Türkiye Açısından Önemi…

Arktik Bölgesinin Türkiye Açısından Önemi…

Arktik Bölgesinin Türkiye Açısından Önemi…
İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran:
“Türkiye jeopolitik bir güç olarak, Arktik Okyanus bölgesinde çalışmalarını yoğunlaştırma konusunda adımlarını atmalıdır.” 

Piri Reis Üniversitesi (PRÜ)  Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen, “Arktik Bölgesinin Siyasi Ve Hukuki Önemi İle Türkiye Açısından Değerlendirilmesi” konulu panel, üniversitenin konferans salonunda, 4 Aralık Çarşamba günü gerçekleştirildi.

Panelin açılış oturumunda konuşan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Arktik bölgesinin, hem daha kısa deniz ticaret yollarıyla, hem balıkçılık potansiyeliyle, hem de varlığı ortaya konulan maden ve hidrokarbon enerji kaynaklarıyla yeni bir rekabet alanına ve yoğunluğu her geçen gün artan bir ilgi odağına dönüştüğünü kaydetti.

Tamer Kıran, yapılan araştırmalara göre, bölgede 47,3 trilyon metreküp doğal gaz, 44 milyar varil sıvı doğal gaz ve 90 milyar varil petrol rezervi bulunduğuna, bu kaynakların %84’ünün okyanus yatağında yer aldığına dikkat çekti.

Bölgenin Uluslararası Statüsü Halen Belirlenmiş Değil

“Arktik bölgesinin uluslararası statüsü halen hukuki bir anlaşma ile belirlenmiş değildir” diyen Tamer Kıran, bölgenin öneminin farkında olan ve stratejik güç mücadelesi sergileyen ülkelerin, Arktik bölgesi Kuzey Kutup Noktasını da içine alan bölgeler üzerinde 1920’li yıllardan itibaren sınırlar üzerinde çalışmalar yaptığını, araştırmalarını yoğunlaştırdığını ve ikili anlaşmalarla bölgede varlıklarını pekiştirdiklerini anlattı.

Tamer Kıran, “1982’de kabul edilen Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin deniz yetki alanlarına getirdiği münhasır ekonomik bölge ve kıta sahanlığı düzenlemeleri ile kıyıdaş devletler için, bu alanlar dışında kalan deniz sahalarının uluslararası kullanıma açık olması hakkı ile diğer devletler için serbest dolaşım, balıkçılık ve araştırma çalışmaları gibi yeni imkanları gündeme getirmiştir.” dedi.

“Ulusal Kutup Bilim Programı”

Bilim insanlarımız tarafından kutuplarda yapılacak araştırma konularının belirlenmesi amacıyla 12-13 Nisan 2017 tarihlerinde gerçekleştirilen Kutup Bilimleri Çalıştayı’ndan sonra 2018-2022 yıllarını kapsayan “Ulusal Kutup Bilim Programı” hazırlandığını belirten Tamer Kıran, şunları söyledi:

“Bu yıl Temmuz ayında ilk ‘Türk Arktik Bilimsel Seferi’ gerçekleştirilmiş ve müteakip dönemde Konsey üyelik sürecini de kapsayacak şekilde Kutup Bilim Programı hedefleri ve vizyonu doğrultusunda bilim insanlarımızın gayretleri ile çalışmalarımız devam edecektir.   Yapılan çalışmalarda öne çıkan bir diğer husus ise, ismini Kuzey Buz Denizi’nde, Kuzey Kutbu ile Norveç ana karası arasında yer almakta olan takımadalar ile dünyanın en kuzeyindeki yerleşim yeri Svalbard’dan alan Svalbard Antlaşması olmuştur.  Türkiye’nin, Arktik Konsey’e üyelik sürecine katkı sağlayacağı değerlendirilen Arktik Bölgesi konusunda çalışmalar yürütmesi, üs kurması ve Arktik Okyanusu’nun kaynaklarından faydalanması için Svalbard Anlaşması’na taraf olması gerekmektedir.”

Yeni bir rekabet alanına dönüşen Arktik bölgesinde, enerji kaynaklarına erişim ve deniz ticaret yollarının kontrolü etrafında önemli güçler arasında devam eden mücadelenin önümüzdeki dönemlerde gündemi daha fazla meşgul etmesinin beklendiğini kaydeden Tamer Kıran, “Türkiye jeopolitik bir güç olarak, küresel iklim değişikliği ve etkilerini yakından takip etmek, gelecekteki ticaret ve güvenlik politikalarımızı belirlemek açısından Arktik Okyanus bölgesinde çalışmalarını yoğunlaştırma konusunda adımlarını atmalıdır. Bu konuda yapılan araştırma ve milli çalışmaların denizciliğimize katkıları konusunda politikaların geliştirilmesi müteakip dönemde yakından takip edeceğimiz çalışmalar olacaktır.” diye konuştu.

İstanbul Liman Başkanı Muhammet Erdoğan, öğretim üyeleri ve öğrencilerin katıldığı panelde, Piri Reis ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden öğretim üyeleri, “Kuzey Kutbunun Hukuki Rejimi”, “Türkiye’nin Kutup Vizyonu”, “Svalbard Antlaşmasının Türkiye İçin Önemi” ve “Arktik Bölgesinin Küresel Siyaset Açısından Önemi” konularında sunumlar yaptı.  

Tüm Sliderlar