• Anasayfa
  • |
  • AB Parlamentosu’nun kararı, karbon emisyonlarına yönelik küresel çözüm için kesin bir tarih belirliyor

AB Parlamentosu’nun kararı, karbon emisyonlarına yönelik küresel çözüm için kesin bir tarih belirliyor

Avrupa Parlamentosu, 15 Şubat 2017 tarihinde, deniz taşımacılığından kaynaklanan CO2 emisyonlarının AB Karbon Ticareti Sistemi'ne (EU Emission Trading Scheme-ETS) dâhil edilmesi ve 2023 yılından itibaren "uluslararası düzeyde bir ilerlemenin olmaması durumunda" bir denizcilik iklim fonunun oluşturulması lehinde karar verdi.  

Avrupa Deniz Limanları Örgütü ESPO (The European Sea Ports Organisations), iklim değişikliğinin küresel bir zorluk olması ve deniz taşımacılığının da küresel bir endüstri olması sebebiyle, denizcilikten kaynaklanan emisyonların Paris Anlaşması doğrultusunda azaltılmasına yönelik CO2 hedef ve tedbirlerinin ortaya konması konusunda, Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) açık arayla en iyi yer olduğuna inanıyor.

Bu bağlamda ESPO, geçtiğimiz Ekim ayında IMO MEPC toplantısında kabul edilen yol haritasının müzakereler için bir başlangıç noktası olduğu fikrinde. IMO'nun çabalarını mevcut bilimsel kanıtlar çerçevesinde güçlendirmesi ve Paris Anlaşması'nın 2018 yılında gerçekleştirilecek durum değerlendirmesi sürecine kısa dönem tedbirleriyle birlikte bir ön indirim hedefi sunması gerekir. IMO, CO2 emisyon eğrisini aşağıya yöneltmek için gerekli hedef ve tedbirleri 2023 yılına kadar ortaya koymalıdır.

ESPO, AB tedbirleri devreye girene kadar, 6 yıllık bir zaman diliminin, IMO'nun gerekli hedef ve tedbirleri ele alması ve kararlaştırması için yeterli bir süre olduğunu düşünüyor. 2023 yılı bu nedenle bir dönüm noktası olarak görülmelidir. Bu son tarihe uyulmaması halinde, AB tedbirlerinin uygulamaya konması gerekecektir. Bununla birlikte, 2023 yılına kadar uluslararası bir anlaşmanın sağlanması durumunda AB tedbirlerinin kaldırılacağı kesin olmalıdır.

ESPO Genel Sekreteri Isabelle RYCKBOST şunları söylemiştir: "Paris Anlaşması, uluslararası işbirliği ve gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkelerin aktif katılımı sayesinde muazzam sonuçlar ortaya koydu. İklim değişikliği küresel bir tehdit ve denizcilik de küresel bir sektör olduğu için, bölgesel bir yaklaşımın tercih edilebilir olmadığı açıktır. IMO, denizcilikten kaynaklanan emisyonlar için hedefin ve tedbirlerin oluşturulacağı en doğru yerdir. Öngörülen son tarih olan 2023'e riayet edildiği taktirde, Avrupa Parlamentosu'ndaki bugünkü (15 Şubat 2017) oylama, küresel çözüme yönelik bir teşvik olarak görülmelidir. Bununla birlikte, IMO'nun 2023 yılına kadar bir emisyon azaltım hedefini açıklamaması ve bu hedefi uygulamaya dair tedbirleri bildirememesi durumunda, AB'ye bir müraacat kaçınılmaz görünüyor. Bu nedenle IMO'nun süreci hızlandıracağını ve geçtiğimiz Ekim ayında küresel hava kirliliği üst sınırının kabul edilmesinde gösterdiği düzeydeki istekliliği iklim değişikliğiyle mücadele ederken de göstereceğini umuyoruz."

Limanlar, kıyı kentleri ve buraların yerel halkları, küresel ısınmadan kaynaklanan aşırı hava koşulları karşında en savunmasız olanlar arasındadır. Paris Anlaşması gereğince, tüm ülkelerin ve ekonominin tüm sektörlerinin acil harekete geçmesi ve küresel sıcaklık artışının 2 derecenin altında tutulmasına katkı sağlaması gerekiyor.

AB tedbirleri ve Paris Anlaşması'nın uygulanması için halihazırda geliştirilmiş olan ulusal iklim önlemleri, limanları karadaki faaliyetlerinin karbon ayak izini azaltmaya mecbur bırakacaktır. Bu çabalar, denizde oluşan emisyonları kapsayan tedbirlerle birlikte gerçekleştirilmelidir. Denizcilik ve limancılık sektörünün çevresel saygınlığı tehlikededir. Geçtiğimiz Ekim ayında IMO MEPC 70, gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması hakkında kapsamlı bir stratejinin geliştirilmesine yönelik bir yol haritası üzerinde karar kılmıştı. 2018 yılı ön IMO stratejisinin tanımlanması için bir dönüm noktası olarak belirlenmiştir. Söz konusu ön strateji, uluslararası deniz taşımacılığının, 2018 yılında Paris Anlaşması gereğince yapılacak olan ve tüm ulusal azaltım hedeflerinin amaca uygunluğunun test edileceği ilk durum değerlendirmesi toplantısında yer almasını sağlayacaktır. Anılan ön strateji daha sonra mevcut verilerin analizine dayanarak ayarlanacak ve 2023 yılı baharı için öngörülen revize edilmiş bir strateji nihai olarak kabul edilecektir. Bununla birlikte yol haritası, stratejinin bir parçası olarak bir ön emisyon azaltım hedefinin saptanmasına ilişkin herhangi bir kesin kararı içermiyor.

Kaynak: European Sea Ports Organisation (ESPO) – The European Port House