• Anasayfa
  • |
  • BIMCO Watchkeeper: Güvenlik Kültürüne Sahip Toplum

BIMCO Watchkeeper: Güvenlik Kültürüne Sahip Toplum

Geçtiğimiz yıllarda “güvenlik kültürü”, denizcilik endüstrisinde çalışan ve kazalardan kaçınmanın düzenlemeler ve prosedürler kadar tutumla da alakalı olduğunu vurgulayan insanlar tarafından geniş çaplı olarak kullanılan bir terim haline gelmiştir. Bu yine de, bir başarıdan ziyade bir niyeti belirten, muğlak bir kavramdır. Bir şirketin daha iyi güvenlik sağladığını, ölçme yönteminin tamamen yayınlanan talimatlar, prosedürler ve düzenlemeler ile olması çalışanlar tarafından sıkça dile getirilen bir şikayettir. Bu sayılanlar uygulansa bile, “kültür”, güvenlik adına arttırılan bürokrasiyle değil, çalışan insanların otokontrolüyle değişmektedir. Tabii ki güvenlik gelişiminde başarılı olanlar ise her seviyede, en tepeden başlayan, yaratıcı liderliğin rolünü farketmişlerdir. Fakat “güvenlik kültürü” derken aslında ne kastediyoruz? Avustralya’nın, İnsan Faktörü, Eğitim ve Vardiya Tutma (HTW1) IMO Alt Komitesi’ne 2014 Şubat ayındaki ilk oturumuna ilettiği belgede, ülkede yapılan bazı ilgi çekici araştırmaların Denizcilik Endüstrisi’nin güvenlik kültüründeki “belirleyici faktörlerin” değerlendirilmesi adına yürütüldüğü gösteriliyor. Avustralya Deniz Güvenlik İdaresi (Australian Maritime Safety Authority) ve Queensland ve Western Australia üniversiteleri tarafından başlatılacak proje, gemilerdeki güvenlik kültürüne ait öngörüler ve sonuçlar üzerinde yoğunlaşacak, güvenlikle ilgili önlemlerin, düzenlemelerin, eğitimlerin ve çalışmaların nasıl en iyi şekilde sonuç vereceğinin anlaşılmasını sağlayacaktır. Havacılık endüstrisinde yapılan çalışmalardan da bilgi sağlanmaktadır. Avustralya tarafından yapılan küçük çaplı bir pilot çalışmada, gemilerdeki kıdemli zabitlerin, kazaların ve olayların kuruluşla ilgili faktörlerden ziyade, bireysel bilgi, yetenek ya da motivasyon eksikliğinden kaynaklandığını düşündüklerini görmek dikkat çekicidir. Anlaşıldığına göre, kazalar kural ve prosedürleri gözardı eden “insan hatalarından” kaynaklanmaktadır. Bunun nedenine bakıldığında, zabitlerin küçük bir kısmı ekonomik ve verimlilik ihtiyaçlarından doğan ticari baskıların, bazı durumlarda, denizcileri güvenlik sınırlamalarının ötesinde çalışmaya zorladığını belirtmiştir. Araştırma diğer işlerin yanısıra, bu görüşün doğruluğunu ya da yanlışlığını görüşmeler ve anketler aracılığıyla nicel ve nitel verilerin toplanmasıyla kanıtlamaya çalışacaktır. Veriler, düzenleyiciler, gemi sahipleri ve operatörler, kıdemli gemi zabitleri ve denizcilerden toplanacak ve diğer devletlerin de veri toplanmasında anketler ve görüşmeler yoluyla yardım alınacağı beklenmektedir. Çalışmaya geçen yıl başlanılmış olup, eğitim, çalışma taslağı, uygulama, prosedürleri, önlemler ve düzenlemeler hakkında tavsiyeler üretilmeye başlanabilmesine ve güvenlikle ilgili davranışların nasıl geliştirilmesi ve değerlendirilmesi gerektiği hakkında daha iyi planlar oluşturmaya 2016 yılında başlanabileceği düşünülmektedir. Söz konusu çalışma, “güvenlik kültürüyle” ne kastettiğimizin daha iyi anlaşılabilmesi açısından önemli bir katkı sağlayacaktır. (Serbest Çeviridir) (Kaynak: 19.02.2014 tarihli BIMCO bülteni)