• Anasayfa
  • |
  • Denizcilik Sektörü, Emisyon Uygulamalarına Sadık Kalmalı

Denizcilik Sektörü, Emisyon Uygulamalarına Sadık Kalmalı

​Rüzgar Gemileri Teknoloji Firması Direktörü Sn. Lars Carlsson: "Scrubberlar(Egzoz gazı temizleme sistemleri) para israfı ve gemilerde sürdürülebilir sevk güçlerine dönmek için şimdi tam zamanı" dedi.

Denizcilik sektörü, yelkenli gemilere 100 yıl önce motor takılmasından itibaren gemi sevk gücü konusunda köklü değişimlere uğruyor. Paris Anlaşması iklim değişikliği hakkında 2015 tarihinde imzalandığında, insan kaynaklı emisyonların %75 oranında azalacağı ve maksimum sıcaklık artışının 1.5 0C ile 2.5 0C arasında olacağı düşünülmüştü.

Şu anda bilim adamlarının söylediğine göre küresel ısınmayı kontrol altına almak için, emisyonları %100 oranında yok etmek ile kalmayıp, önceden yayılmış biriken sera gazı emisyonlarını da toplayıp depolamalıyız. Bu iddia önceden Prof. Sn. Stephen Hawkins tarafından desteklenmiştir.

IMO, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan kural ile akaryakıtlardaki kükürt içeriğinin maksimum %0.5 olacağını öne sürdü ve sera gazı emisyonlarının ortadan kaldırılmasına dair hedefi belirledi. IMO, sera gazı konusundaki kuralını Ekim ayında duyurabilir. Kendinizi beklediğinizden çok daha geniş kapsamlı değişikliklere karşı hazırlayın.

Bu durumda denizcilik sektörü, bu zorluklar ile başa çıkmak için neler yapıyor? Bu konuda üç  ortak tepki söz konusu:

  1. Hiç birşey yapmamak: Dünya zaten denizcilik sektörü için yakıt sorununu çözecektir, çünkü bu sektör çok önemli. Yakıt tedarikçileri bu problemi çözsün, müşterilerde parasını ödesin.
  1. Aldatmaya çalışmak: Scrubber kullanarak SOx ve NOx ile birlikte is partiküllerinin birçoğunu ve bacadaki metal partiküllerini ortadan kaldırmak ve arta kalanları pompalar vasıtasıyla okyanuslara gönderip gemilerden kaynaklanan sera gazlarını göz ardı etmek.
  1. Yakıtları değiştirmek: Fosil yakıtları kullanmaya devam etmek ancak fuel oil yerine sıvı doğal gaz yakıtlarını kullanmak. Ancak doğal gazlar, üretimde ve ulaşımda da dahil olmak üzere, hayat döngüsü içerisinde daha fazla kirletici özelliğe sahipler ve doğal gazların saçılması durumunda petrolden daha fazla kirlilik açığa çıkmaktadır.

2020'de yürürlüğe girecek olan kurala göre, rafinerilerin yeterli yatırım yapmaması ve yeni üretim tesisleri kurmaması durumunda düşük kükürtlü yakıtların miktarı yetersiz kalacaktır. Bu durum milyarlarca doların kaybına sebep olacak ve kaybın karşılanması için işletmenin yüksek yakıt fiyatlarıyla yapılması uzun süreler devam edecektir.

Yakıt ve gaz şirketlerinin işin ehli ve ihtiyatlı olmasından dolayı, ucuz ve düşük kükürtlü yakıtların mucizevi bir şekilde piyasada yoktan var olmayacağına emin olabiliriz.

 Açık devre scrubberlar kabul edilmeyecektir, çünkü dünya, okyanuslarımızdaki kirliliğin deniz ve insan yaşamı üzerine etkisi konusunda günden güne daha fazla kaygılanıyor. Greenpeace, Friends of the Earth gibi sivil toplum kuruluşları ve genel medya, kabahatlileri suçlayacaktır.

Kapalı devre scrubber alternatifleri slaç tanklarının kurulumunu gerektirecektir. Bu sistemlerin işletme maliyeti yüksek olabilir.

Ucuz fuel oil kullanımının sonucu olarak daha hızlı gemiler ile ekonomi gelişebilir, ancak bu durum CO2 emisyonlarını arttırabilir, kirliliği arttıracak çözümlere yatırım yapmamalıyız.

Bu konuda denizcilik sektörü ne yapmalı? Bunkerler için fosil yakıt seçeneği ortadan kalkacak. Fosil yakıtlar yeni jenerasyon gemilerin hayat döngüsünde yer almayacak. Bu yakıtlar Paris Anlaşması'nın taleplerini karşılamak için fazla kirleticiler.

Yeni dünya filosu kurulurken CO2 emisyonlarını göz ardı etmek, ileriyi görememek anlamına gelir ve bu nedenle on yıl sonra yürürlüğe girecek mevzuat ile gemilerin hurdaya çıkarılma zorunluluğu oluştuğunda, bu durum çok büyük kayıplara neden olabilir. En iyi seçenek rüzgar gücü ve endüstriyel atıklardan elde edilecek bio yakıtlar olacaktır ve gemi tasarımlarını optimize etmek için önümüzde daha çok yolumuz var.

Günümüzde verimsiz yakıt kullanımı yapan gemileri yenilemeyi düşünüyorsak ve ortalama gemi ömrünün 25 yıl olduğunu hesaba katarsak, hedefimiz sıfır emisyon olmalıdır.

Rüzgar Gemisi Teknolojisi Firması "Sıfır Karbon Gemisi Projesi"ni Ekim ayında tanıtacak. WASPS (Rüzgar Gemisi Yardımcı Yelken İtiş Sistemi) sayesinde yakıt kullanımını rüzgar yardımıyla emisyonları %30 oranında azaltabilir. Kalıcı olarak yavaşlatılan makine hızı, optimize edilmiş gemi tasarımı ve operasyonları, emisyonları %50 oranında azaltabilir ve geriye kalan %20 ise atıklardan elde edilen bio yakıtlar sayesinde tamamlanmış olacaktır.

Yakıt tüketimini azaltmak karlı olabilir. Her rüzgar gemisi, yakıt masraflarından ve karbon ticaretinden; yılda 3 milyon ile 5 milyon dolar arasında ve ömrü boyunca 80 milyon dolardan fazla miktarda kar yapacaktır.

Denizcilik sektörü küresel iklim değişikliği problemiyle başa çıkabilmek için karbon salınımını sıfıra indirmelidir. Şimdi bunu yapmak için en uygun zaman.

Kaynak: 13.07.2018 Tarihli TradeWinds Gazetesi