• Anasayfa
  • |
  • IMO, enkaz kaldırma çalışmaları için en iyi uygulama kılavuzu hazırlamalı

IMO, enkaz kaldırma çalışmaları için en iyi uygulama kılavuzu hazırlamalı

 

Kaptan Jonathan Walker[1]: Deniz kazalarını soruşturma kodu, yerel yönetimlerin yargılama yetkileri dışına çıkmalarını engelleyebilir.

Bir gemi enkazını kaldırma süreci neden bu kadar uzun sürer? Süreç neden her zaman çevre, mürettebat veya gemi sahibinin lehine sonuçlanmaz? Karaya oturan ya da hasarlı birçok gemi için enkaz kaldırmanın yıllar aldığı görülmüştür; burada soruşturma ve enkaz kaldırma süreci hatalı yürütülmüştür ya da kaptan hapse gönderilmiş veya gözaltına alınmıştır.

Gittikçe daha sık karşılaşılan bu sorunun temelinde; hazırlık, anlayış ve işbirliği bakımından yetersizlikler vardır. Bağımsız devletlerin haklarının ve ulusal hukukun tanınması ve gözetilmesi gerektiğine şüphe yoktur, fakat bazı yerel otoriteler yargılama yetkilerinin sınırlarını bilmemekte, bu nedenle ilgileri olmadığı halde bir gemi enkazı için sorumluluk almaktadır.

Bu durumun neden olduğu karışıklık nedeniyle, enkaz kaldırma gerektiğinden uzun bir sürece yayılabilir. Bağımsız devletler, yargılama yetkisi alanlarını hükümetleriyle görüşerek netleştirmelidir. IMO'nun sorumluluğunda yürütülecek böyle bir uygulama yararlı olacaktır. 

Tarafların bir kazanın ardından nasıl davranmaları gerektiğini ve yetkilerinin sınırlarını bilmeleri çok önemlidir. Müdahalede bulunanlar, denizcilik sektörünü ve deniz kazalarının sonuçlarını değerlendirebilen bir makamla işbirliği yapmalıdır.

Bir geminin tatilcilerin olduğu bir sahile oturduğunu veya el değmemiş bir kıyı kesimine petrol döküntüsü yayıldığını ele alırsak; duygusallık baş gösterecek ve -politik açıdan- "bir şeyler yapma" yönünde baskı oluşacaktır. Sektörün uzmanlığından yararlanılmazsa, yerel yönetimin tepkisi zararlı sonuçlara ve gecikmelere neden olabilir.

IMO bu aşamada tekrar devreye girebilir. Deniz kazalarını soruşturan bir yasal kodun varlığı çok faydalı olacaktır. Yeni hazırlanacak bir kod, uluslararası geçerliliği olan şeffaf ve tutarlı prosedürler ortaya koyarak tüm tarafların sürece en etkili katkıyı yapmasını sağlar.

Nairobi Uluslararası Enkaz Kaldırma Konvansiyonu bu yolda atılmış bir adımdır ve ilk müdahale ile soruşturma aşamaları tamamlandıktan sonra enkazın nasıl kaldırılacağını açıklar.

Konvansiyon, ayrıca, "tehlikenin boyutuna göre" müdahale edilmesi ve "makul sınırlar içinde gerek duyulandan" daha fazla faaliyet gösterilmemesi fikrini savunduğu için de önemlidir. Fakat, 2017'de kabul edilen konvansiyon henüz yürürlüğe girmemiştir. Halbuki konvansiyonun yasalaşması, bazı makamları yüksek maliyet ve çevre üzerindeki olumsuz etkilere rağmen enkaz kaldırmadan sorumlu tutan yükümlülüğü ortadan kaldıracaktır.

Genellikle basın ve siyasal gündemin etkisiyle artan duygusallık nedeniyle denizciler haksız ve usulsüz gözaltı ve yargılamalara maruz kalabiliyor. İlk soruşturmalardan sonra suçsuzlukları anlaşılan birçok denizcinin aylarca cezaevinde tutulduğu olaylar yaşanmıştır. Bunun asıl nedeni denizcilik eğitiminin yetersizliği kadar uygun prosedürlerin ortaya konmamış olmasıdır.

Denizcilik sektöründe kazalar yaşanacaktır. Fakat bu kazaların etkilerini azaltmak istiyorsak; enkaza başarılı bir şekilde müdahale etmek ve çevre ile denizcilerin haklarını koruma altına almak için hükümetler, denizcilik makamları, gemi sahipleri, yasa koyucular ve diğer ilgili taraflar arasında daha düzenli ve güçlü bir iletişim gereklidir.

 

[1] Jonathan Walker, denizcilik ve mühendislik danışmanlığı ve araştırma faaliyetleri yürüten LOC Grup'un Asya Pasifik Bölge başkanıdır. Tankerlerde 18 yıl kaptanlık yapmıştır.

 

Kaynak: 27 Ekim 2017 tarihli TradeWinds Gazetesi.