​

08.09.2015 tarihli Lloyd's List Gazetesi'nde yayımlanan bir makalenin özet çevirisi aşağıda sunulmaktadır:

İngiltere Deniz Ticaret Odası, 7-11 Eylül 2015 tarihleri arasında düzenlenen 2015 Londra Uluslararası Denizcilik Haftası çerçevesinde bir panel düzenledi. "AB'den Çıkış: İngiliz iş dünyası için fırsat mı yoksa tehdit mi?" başlığı altında yapılan tartışmada katılımcıların, AB'nin deniz taşımacılığı uygulamalarına beklenenin üzerinde şüphe ve eleştiriyle yaklaştığı görüldü.

İngiltere'nin AB üyeliğinden çıkması ihtimali hala gündemdeyken, ülkenin AB'den çıkmasının veya AB üyesi olarak kalmasının deniz sektörü için ne anlama geldiği yoğun olarak tartışılıyor. Taşıma hizmetleri sunan Belçika merkezli Euronav Başkanı Paddy Rogers, tek bir para birimiyle çalışabilmenin ve serbest dolaşım özgürlüğünün birden fazla ülkede şubesi olan bir şirket için işleri oldukça kolaylaştırdığını ve AB'nin bir başarı öyküsü olduğunu savunurken, ona zıt görüşler çoğunluktaydı.

Söz gelimi, kruvazyer gemi işletmecisi Carnival UK ve lobi grubu Maritime UK Başkanı olan David Dingle, AB'nin mükemmel bir fikir olarak doğduğunu, ancak yanılgılara düştüğü görüşünde olduğunu belirtti. Dingle, özellikle Avrupa Komisyonu'nun fazlasıyla içe dönük çalıştığını, her ne kadar değerli fikirler olsa da ekonomiye yansımaları dikkate alınmadan toplumsal idealler öne sürdüğünü ve iş pratiğine karşı ilgisiz davrandığını da ekledi.

Çevreyle ilgili yönetmeliklerden örnek veren Dingle'a göre, "sülfür direktifinin yeterince iyi hazırlanmadığı, belirsiz birçok noktasının olduğu" görülüyor. Dingle, "Direktif'in anlamı hakkında bir görüş birliğine varılabilmiş değil. Denizcilik bakımından, küresel bir iş için küresel seviyede bir ortam sunabilecek IMO gibi uluslararası düzenleyici bir mekanizmaya ihtiyaç duyuluyor," dedi.

İngiltere Deniz Ticaret Odası baş yöneticisi Guy Platten, panelin başlığına gönderme yaparak, İngiltere'nin AB'den çıkmasının aynı anda hem bir fırsat hem de tehdit olabileceğini düşünüyor. AB'den ayrılma gerçekleşse bile, İngiltere'nin AB pazarına erişimi yapılacak bir anlaşmayla kısıtlanmayabilir.  Fakat kuralların ve yönetmeliklerin belirlendiği toplantılarda İngiltere şu anki kadar söz sahibi olamayacaktır. Ayrıca, İngiltere AB'de kalmaya devam etme kararı alırsa, AB tarafından daha hızlı ve kapsamlı bir birleşme için talepler gelebilir.

Muhafazakâr siyasetçilerden Laura Sandys, eski Savunma Bakanı Liam Fox ve AB karşıtı söylemleriyle bilinen İşçi Partili John Mills gibi isimler de panelde konuşma yapan siyasetçiler olarak dikkat çekti.