Norveç hurda gemilerin kıyılarda sökümünü engellemek için girişimde bulunuyor
Aşağıdaki yazının İngilizce aslı 20 Ağustos 2015 tarihinde Jake Frith tarafından Maritime Journal için kaleme alınmıştır.
Denizcilik sektörünün karşılaştığı en ciddi sorunlardan biri, ömrünü tamamlayan gemilerle ne yapılacağıdır; çünkü bu gemilerin sökümü çoğunlukla çevre ve insan hakları üzerinde yaratılan korkunç etkilere aldırmadan Güney Asya'nın kıyıdaki söküm tersanelerinde yapılmaktadır.
Norveçli Gemi Sahipleri Derneği CEO'su Sturla Henriksen, Norveç'in günlük yayımlanan en büyük ekonomi gazetesi Dagens Næringsliv'de misafir yazar olarak kaleme aldığı yazısında, gemi sahiplerinin hurda gemilerinin güvenli ve duyarlı şekilde sökülmesi sorumluluğunu üstlenmeleri gerektiğini belirtiyor.
Derneğin internet sitesinde, "Sektör olarak gemilerin sağlığımızı ve çevreyi riske atacak şekilde sökülmesini savunmaya devam edemeyiz. Bu yüzden, dünyanın ilk gemi sahipleri derneği sıfatımızla biz, gemilerin sahile çekilmesine son verilmeli diyoruz," açıklaması yer alıyor.
Dünya çapında 19 çevre ve insan hakları örgütünün birleşmesinden oluşan Sivil Toplum Örgütü (STK) konumundaki Gemi Söküm Platformu'na göre, Norveç'in tehlikeli ve kirlenmeye neden olan gemi söküm işlemine karşı duruşu sayesinde gemi geri dönüşümünün daha güvenli ve çevreci yapılmasına yönelik talep artıyor. Norveç'in kararını memnuniyetle karşılayan Platform, diğer gemi sahiplerine ve onların derneklerine gemi sökümüne karşı benzer bir tutum benimsemeleri için çağrıda bulunuyor.
"On yılı aşkın bir zamandır sürdürülebilir gemi geri dönüşümü için kampanya yürütmüşken, şu anda önemli bir dönüm noktasındayız. Denizcilik sektörünün önde gelen aktörlerinden biri bizimle aynı duruşu sergiliyor; şunda hemfikiriz ki bir gemi sahibi gemisinin sulara indirildiği ilk günden hurdaya çıkarılacağı güne kadar sorumluluk almalıdır ve çalışma ömürlerinin sonuna gelmiş büyük okyanus gemileri gelgitlerin olduğu kıyılara oturtulmamalıdır." STK; Gemi Söküm Platformu Direktörü Patrizia Heidegger sözlerine şöyle devam ediyor: "İnsanları ve çevreyi kazançlarının önüne koyan gemi sahiplerinin sayısı ve endüstriyel platformlarda usulüne uygun geri dönüşüm yapılmasına yönelik talepler istikralı bir artış gösteriyor."
Denizcilik sektörü, tehlikeli atık ticareti hakkındaki uluslararası mevzuattan kaçınmanın yolunu bir şekilde buluyor. Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün 2009'da kabul ettiği Hong Kong Konvansiyonuna ise şimdiye kadar yalnızca Norveç, Fransa ve Kongo'dan kısıtlı bir destek geldi. Hong Kong Konvansiyonu'na daha ayrıntılı bir yorum getiren yeni Avrupa Birliği mevzuatı, hurda gemilerin karaya çekilmesi yöntemini güvenlik ve çevreye duyarlılık hususunda kesinlikle yetersiz buluyor. Onay bekleyen gemi geri dönüşüm tesislerinin bağımsız üçüncü taraflarca denetlenmesini tavsiye ederek mevcut Konvansiyon'a değer katan yeni Avrupa Birliği mevzuatının 2017'de yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Platform, Hong Kong Konvansiyonu'nun geliştirilmesine en fazla öncülük eden ülkelerden biri olan Norveç'teki gemi sahiplerinin, IMO mevzuatını AB şartlarıyla aynı doğrultuda yorumlamalarından memnun. AB yakında yayımlayacağı bir listede çevre ve iş sağlığı ile güvenlik hususlarında dünya çapında temel standartları karşılayan gemi geri dönüşüm tesislerini duyuracak. Güney Asya'daki gemi söküm alanları ise bu gereksinimlerden hiçbirini karşılamıyor.
Patrizia Heidegger: "Gemi sahiplerine, yayımlandığı zaman bu listeyi mutlaka kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bu sürede, gemi sahipleri Norveç Derneği'nin tavsiyelerini takip edebilir ve hurda gemilerini Güney Asya'daki her açıdan yetersiz gemi söküm tersanelerine satmaktan uzak durabilir."
Büyük taşımacılık şirketlerinden on üç tanesi sürdürülebilir gemi geri dönüşümü politikalarını şimdiden uygulamaya başladı. Grieg, Wilhelmsen ve Høegh gibi Norveçli gemi sahiplerinin yanı sıra, Alman Hapag-Lloyd, Danimarkalı Maersk Lines, Royal Dutch Boskalis, Kanadalı CSL Grup ve Singapur merkezli Çin Deniz Taşımacılığı Şirketi, filolarının hurdaya çıkarılma sürecinde usulüne göre davranacaklarının teyidini verdiler.
STK Gemi Söküm Platformu, bu cesur duruş sayesinde Norveç'in, Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği'ne (ECSA – the European Community of Shipowners' Associations) yardımcı olmasını ve Topluluğun aynı duruşu üyelerine de tavsiye etmesini umuyor.
Patrizia Heidegger, "Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği'nin, üyelerine Norveç'in duruşunu benimsemeleri için tavsiyede bulunması yerinde olur. Ne yazık ki Yunan ve Alman şirketler, çevre duyarlılığı ve çalışma güvenliği açısından asgari standartların bile karşılanmadığı Güney Asya'daki tersanelere gemilerini satan armatörler arasında hala listenin birinci sırasındadır. Güney Asya hükümetleri ise endüstrilerine destek olmak için çevreyi ve çalışanları koruyan hiçbir altyapının olmadığı gemi söküm tersanelerini terk edip, sahilden uzakta gemilerin geri dönüşümünü sağlamalıdır," diyor.
STK Gemi Söküm Platformu'na göre, günümüzde hurda gemilerin yaklaşık %70'i Hindistan, Bangladeş ve Pakistan gibi gelgitli sahillerde faaliyet gösteren ve gerekli standartların altında olan tesislerde parçalanıyor. Gelgitli sahillerde, ağır taşıma araçları veya acil müdahale ekipmanı kullanılmasına uygun bir ortam olmadığı gibi, sahil bölgesinin kirlenmesi yeterince engellenememekte ve bu sahillerde altyapının acilen geliştirilmesi gerekmektedir. Gelişmiş dünyada hiçbir ülke, gemilerin sahillerde sökülmesine izin vermez.