​

Dünyadaki ulusal armatörler birliklerinin temsilcisi olan Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS), gemilerden kaynaklı CO2'nin azaltılması için Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından mümkün olan en kısa sürede bir taahhüt planı geliştirilmesini önermektedir.

ICS Başkanı Esben Poulsson konuyla ilgili açıklamasında;

"Deniz taşımacılığı, bütün dünya filosunu bağlayan küresel ve zorunlu bir CO2 azaltma rejimine sahip tek endüstriyel sektördür ve söz konusu rejim Paris Anlaşması'nın imzalanmasından 4 sene önce hazırlanmıştır. 2014 yılına ait son veriler, deniz taşımacılığının sürekli büyümesine rağmen, sektörel CO2 emisyonların sadece beş yılda %10'un üzerinde azaltıldığını göstermektedir," demiştir.

Poulsson ayrıca daha büyük gemiler, daha iyi makineler, daha temiz yakıtlar ve uydu destekli hız yönetimi gibi işletme verimliliği tedbirleri sayesinde, CO2 emisyonlarının 2050 itibariyle her 1 ton-km için %50'ye kadar azaltılacağına kesin gözüyle bakıldığını ifade etmektedir.

Denizcilik endüstrisi, nüfus büyümesi ve ekonomik kalkınma gibi endüstrinin kontrolü dışındaki faktörlerin etkisiyle deniz ticaretine olan talebin artmaya devam edeceğini göz önüne alarak IMO'dan sektörel CO2 emisyonlarına yönelik tedbirler alınmasını da istemektedir. Bu amaçla atılacak ilk adım, IMO'ya üye devletlerin 2016 Ekim ayında yasal olarak kuracakları küresel CO2 veri toplama sistemi olacaktır. Sistemin 2018 yılıyla birlikte tam olarak kullanıma hazır olacağı tahmin edilmektedir. 

Ulusal hükümetlerin Paris Sözleşmesi kapsamında toplam sera gazı emisyonlarını azaltmak için belirledikleri Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanları (Intended Nationally Determined Contributions)'na atıfta bulunan ICS, IMO'nun da benzer bir şeyi uluslararası denizcilik sektörü adına yapması gerektiğine dikkat çekmektedir. ICS Başkanı Poulsson, "IMO'ya Üye Devletlerin Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanı'na benzer bir girişimde bulunması, denizcilik endüstrisinin CO2 emisyonlarını azaltarak gösterdiği ilerlemeyi devam ettirmekte ciddi olduklarını gösterecektir. Bu girişimin, gelişmekte olan uluslar tarafında da uygulanabilir bir şekilde yapılacağını umut ediyoruz," açıklamasında bulunmuştur.

Kaynak: 5 Ekim 2016 tarihli ICS basın bildirisi.